Yazan: Mahir Ünsal Eriş
Çizen: Ferit Güleç
* Resmi tıklayarak oklarla devam edebilirsiniz.
Edhem Bey geri döndü!
Viyana'da müzik tahsili görüp memlekete döndükten bir süre sonra tanıdıkları tarafından bir dost meclisine sürüklenen Osman Nuri Bey, burada biriyle tanışır. Müddeiumumi Edhem Bey. Bu meşhur Osmanlı hafiyesinin namı, Osman Nuri Bey'in de kulağına çalınmıştır kuşkusuz.
Geceki sohbetleri orada kalmayacaktır. Bulundukları yerden birlikte ayrılan ikili yol boyunca sohbet ederler. Ancak yol hemen bitecek gibi değildir. Köprünün henüz kapanmadığını gören Osman Nuri ve Edhem Bey, bir kayıkhanede oturup köprünün saati gelene kadar vakit geçirirler. Bu vakit hiç bitmeyecek dostluklarının anahtarı olur. Meslek hayatındaki ilginç tecrübeler hakkında soran Osman Nuri Bey, Edhem Bey'den yakın zamanda çözüme eriştirdiği "Yüzünün nısfı nısfına müsavi olmayan adam" vakasını anlatır. Bu uzun, çetin ve heyecanlı bir maceradır.
Köprü kapanıp da yolcular yollarına gidince her ikisi de bir ahbaplığın başladığının farkındadırlar artık. Ancak, bu geceden bir hafta kadar sonra bir sabah erkenden, alacaklı gelmiş gibi çalınan kapının gürültüsüyle uyanır Osman Nuri Bey. Gelen Edhem Bey'dir. Genç dostunu alelacele toparlanıp çıkmaya çağırmaktadır. Ne olup bittiğini anlayamadan kendini Savcı beyin yanında bulan Osman Nuri Bey, yepyeni bir maceranın eşiğinde olduklarını, bu kez macerayı bizzat meşhur hafiye Edhem Bey'in yanında izleyeceğini anlamıştır.
Mahir Ünsal Eriş yazdı, Ferit Güleç çizdi. Edhem Bey, şimdi her hafta yeni bandıyla Litera'da!