top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara

Kendini aramak kaç satırlık bir yol?

Gönül Malat, Gezgin Kola'nın ilk romanı Adam ve Çocuk üzerine yazdı: "Kitap, oluşum-bildungs romanı olmasından dolayı bir kendine yolculuk hikâyesi de aynı zamanda. Aynalar, aynaların sırlarına saklanmış anlar, zamanda asılı kalmış acılar ve pişmanlıklar ile yüzleşme satırları okuyucuya aktarılan."



Tepemizde asma çardağından

ve aşağıda dipsiz sarnıçtan,

Kaplumbağa hızıyla geçen zaman,

bellekte bir an sanki,

Mavi ve lal artık çöken bir sis üstüme

Ve işe yaramayan iki ses. Baktığım ayna

Duman renkli bir nesne* 


İncelemesini yapacağım roman bir ilk kitap. İlk kitaplar her zaman çok heyecanla ve titizlikle yola çıkar. Yazarı Gezgin Kola. Mesleği, benim gibi edebiyat ile uzak olsa da yazma edimi durdurulamaz bir şey. İçinizde koşan yabani atı dizginleyip satırlara aktarmak hayli çaba istiyor doğrusu. Bu bağlamda bakınca elimizde bir Bildungsroman, Türkçe söylersek oluşum romanı var. Daha çok Alman edebiyatında rastladığımız bireyin oluşum dönemini ve sonunda ulaştığı ideal durumu-acılarla pişerek geldiği ya da erdiği nokta- ele alan roman türü.

Kitap, oluşum-bildungs romanı olmasından dolayı bir kendine yolculuk hikâyesi de aynı zamanda. Aynalar, aynaların sırlarına saklanmış anlar, zamanda asılı kalmış acılar ve pişmanlıklar ile yüzleşme satırları okuyucuya aktarılan. 

Her ne kadar arka kapak yazısında kozasına geç kaldığı için “Dönüşüm’ü” kaçırmış bir tırtıl dense de, o tırtıl hepimizin bildiği gibi dünyanın en sağlam ipini yani ipeği dokur sonuçta. İpeğin elde edilebilmesi için de kozalar kaynar suya atılır. Yazar, bu güzel metaforla hayli hoş bir şekilde yaşam döngüsünü anlatır. Fakat yazarın asıl üzerinde durduğu oluşum-bildungs romanı gereği masumiyetin yitimidir. Yani biz büyüdük kirlendi dünya demesidir. 


Gezgin Kola, Adam ve Çocuk romanıyla yolumu; Borges’in Kum Kitabı’ndaki “Öteki” adlı öyküye çıkarıverdi açıkçası. Genç yazar adayı Borges’le, yaşını almış ve ödüllü yazar Borges’in demli muhabbetleri öykünün konusu. Bir düş anlatılıyor gibi ama düş değil. Genç Borges, ileri yaşındaki Borges’in anlattıklarını düş sanıyor oysa duyduklarının hepsi yaşanmışlıklardan ibaret. Yaşlı Borges, genç daha doğrusu delikanlı Borges’e gelecekten haberler veriyor. Savaşları anlatıyor, bitip tükenmek bilmeyen ama insanları tüketen paylaşım savaşlarını. Yaşı ilerledikçe görme duyusunu kaybedeceğinden dem vuruyor ve “Evet. Benim yaşıma geldiğinde gözlerin hemen hemen hiç görmeyecek. Sarı rengi gölgeleri ve ışıkları seçeceksin. Aldırma. Adım adım gelen körlük o kadar acıklı değil. Ağır ağır gelen bir yaz akşamı gibi,” diyor öyküde. İşte Adam ve Çocuk'taki yabancı, acaba çocuğun erişkinliği ile sohbeti mi yoksa bir düş mü ya da çocuğun aklına aldığı bir mihmandar mı satırlarda buluyorsunuz yanıtlarını? 


Çok vurucu ve yaratıcılık dolu cümleler var romanda. Yeni sözcük türetmeleri de takdir edilecek düzeyde. Masumiyetin büyüdükçe yitirilmesi ve güzel bir metaforla –kuş metaforuyla- anlatılması çok hoş yerleşmiş romana. Leitmotiflerle bezeli satırlar, deneysel bazı yazın odakları okuyucuyu gafil avlasa da yoğun düşünmeye sevk ediyor çoğunlukla. Hatta kendiyle yüzleşmeye zorluyor diyebilirim. 


Metnin bazı bölümlerdeki sık sözcük tekrarı ve küçük yazım hataları var olsa da derin ve titiz editöryel yeniden çalışmayla kitabın hem sayfa sayısı azalarak daha öz –nektar hale gelebileceğini ve hem de hak ettiği okuma hazzına ulaşabileceğini belirtmeden geçmeyelim. 

Kendini arayanların okuması gereken bir roman Adam ve Çocuk diyerek incelemeyi noktalayalım.


*Jorge Luis Borges Kör Adam şiiri çeviri : Ayşe Nihal Akbulut ADAM VE ÇOCUK

Gezgin Kola

Luna Yayınları, 2024

Tür: Roman

202 s.

Comments


bottom of page