Dünyanın sonuna doğmanın muazzam trajedisi: Hava Durumu
Mert Bakıcı, Litera Edebiyat için inceledi. “Hava Durumu, dünyanın sonuna doğmuş kuşağın var olma endişesiyle örülmüş; trajik görüngünün evrensel sesini duyurmaya çalışan bir roman.”
Jenny Offill’in orijinal dilinde Weather adını taşıyan romanı Türkçeye Hava Durumu çevirisiyle kazandırıldı. Hava Durumu’nun fazlasıyla günümüze dair problemlere içkin olması ve dünyanın geleceğine yönelik soru işaretlerini çokça barındırması ekseninde işlenen konular, metnin evrensel bir tema yakalamasına zemin hazırlamış. Bundan dolayı eser, geniş kapsamlı bir yapıyı inşa ederken üniversal dokusuyla karşısında bulunur okurun.
Roman, olay örgüsü bağlamında oldukça dağınık; hatta kopuk bir görünüm arz eder. Düz, kronolojik ve süreğen olay merkezli bir anlatım biçiminden ziyade anlara bölünmüş, gündelik yaşamdan ve güncel meselelerden kesitler sunarak ilerleyen Hava Durumu’nun bu açıdan bakıldığı takdirde epey modern bir metin olduğu göze çarpmaktadır. Nitekim çağdaşımız olan Offill romanında fazlasıyla aktüel konulara nüfuz etmiş; bunu yaparken de yer yer mizahi bir tavır takınarak eseri ilginç ve çarpıcı bilgilerle çeşnilendirmiş. Bilinç akışı tekniğinden de hayli yararlanan yazarın böyle bir üslup tercih etmesi kuşkusuz modernizm çerçevesinde değerlendirilebilecek bir olguyu meydana getirir. Çünkü bu çağın söyleyebilecek büyük sözleri kalmamıştır artık ve Dostoyevski, Tolstoy, Dickens, Balzac gibi isimlerden aşina olduğumuz ‘büyük roman devri’ çoktan kapanmıştır; Chuck Palahniuk’un Dövüş Kulübü adlı eserinde (orijinal adıyla Fight Club) yer alan şu cümleler, bahsi geçen durumu tam on ikiden vuran bir isabetle ortaya koyar:
“Bizim kuşağımız büyük bir savaş görmedi, büyük bir buhran yaşamadı; ama bizim de bir savaşımız var. Büyük bir ruhani savaş bu. Kültüre karşı büyük bir devrim hazırlıyoruz. Büyük buhran bizim hayatlarımız. Biz ruhani bir buhran geçiriyoruz.” (Dövüş Kulübü, Ayrıntı Yay., 17. Bs., s. 162)
Nitekim Hava Durumu’nun hemen her satırında şahitlik ederiz karakterlerin kendi ruhani buhranlarına. Yeryüzünde yaşanan iklim krizi hakkında yapılan sıkı tartışmalar, dünyanın olası bir yok oluş senaryosunda başvurulabilecek kurtuluş reçeteleri ve Amerika Birleşik Devletleri’nde metnin olay zamanıyla yaklaşan başkanlık seçimlerinin yarattığı kaotik ortam romanın iki gerilim ucunu teşkil eder. Hava Durumu’nun başat karakteri; romanı onun ağzından okuduğumuz Lizzie, hem dünyayı küresel ölçekte, çok ciddi boyutlarda etkisi altına almayı bekleyen iklim krizine kafa yorarken hem de devam ettiği gündelik yaşantısından, iş ve aile hayatından manzaralar sunar. Roman bu noktada yaşamın bizzat kendisinden parçalar yansıtır okurun zihnine. Kurgulanış tekniğiyle dikkat çeken Hava Durumu, hayatı ‘anların toplamı’ndan ibaret gören bir bakış açısıyla ‘şimdi’ye ve dolayısıyla günümüze odaklanır; Lizzie’nin, vaka zamanı hudutlarında o anki düşünceleriyle, yaptığı eylemlerle ve okuduğu, izlediği kısacası maruz kaldığı her şeyle adım adım ilerler. Bu bağlamla Lizzie’nin yaşantısını tepeden kuş bakışı ele aldığımızda çok parlak ve gelecek vadeden bir öğrenciyken sıradan bir kütüphane görevlisi oluşu, kardeşi Henry’nin uyuşturucu bağımlılığına saplanmış hayatı gibi kişisel buhranlar romanın küçük kıyametini meydana getirirken Lizzie’nin yüksek lisans öğrencisiyken danışmanı olan Slyvia’nın iklim değişikliği hakkında farkındalık yaratma amacıyla yaptığı podcast yayınları ve verdiği konferanslarsa büyük kıyamet suretinde okunabilir. Kaçınılmaz olandan çıkış yolu bulunmamasının açığa çıkardığı trajik dünya durumu, Slyvia’nın verdiği konferanslardaki soru cevap etkinliklerinde insanların daha güvenli bir konum aramasına ve dünyanın sonuna doğmuş kuşağın kendisini kurtarma mücadelesi planlamasına kadar varır. Bu sebeple Hava Durumu’ndaki konuşmalar da bu kaos atmosferinde ayakta kalma dürtüsüyle güvenli bir coğrafyaya sığınma fikrini geliştirir.
“Bazı Yahudiler gettonun etrafına duvarlar örüldüğünü gördüler ve buna rağmen daha zamanları olduğunu düşündüler. Başkalarının soğukkanlılığına aldanmayın. Henüz kimsenin aklının ucundan kaçmak geçmiyor da olsa siz kaçıp gidin. Bugünden 2060 yılını düşünecek olursak, hayatta kalanların kolonilerini kuracağı Antarktika Yarımadası’na yakın olması nedeniyle, güney Arjantin çocuklarınız için doğru bir seçim olabilir.” (s. 68)
Romanın bir diğer odak noktası, büyük kentlerdeki modern yaşamın insan ilişkilerinde uyandırdığı iletişimsizlik ve tekdüzeliktir. Hava Durumu bu çerçevede modern insanın yaşayışındaki daimi kaygılı ruh hâlini oldukça çarpıcı biçimde akseder. Özellikle Lizzie’nin kardeşi Henry’nin bir çocuğu olduktan sonraki süreçte depresif ve endişeli psikolojisi zirve noktasına tırmanır. Bebeği bir an olsun yalnız bırakmamaya özen gösteren Henry, paranoyaya varacak denli kuruntularla bolca meşgul eder zihnini. Bunun yanı sıra yine modern dünyanın insanı evrilttiği çaresizlik boyutları, Hava Durumu’nun alt metninde buram buram hissettirir varlığını. Çünkü büyük şehirlere hapsolmuş insan makinelere ve sistemlere bağlı kalmak zorundadır; bu yüzdendir ki modern insanın en büyük korkularının başında ıssız bir mahalde yalnız başına kalma resmi belirir ancak ipler koptuğunda, sözgelimi modern dünya düzeni insanla bir arada kalamayacağı malum sona sürüklenirken romanın başrolündeki isim olan Lizzie, su ve yiyecek stoğu olmayan yerlerde hayatta kalma yollarını düşünerek araştırmalar yapar.
“(...) Al karıncalar yenebilir (limonsu bir tatları var); Mormonlar, bir kıtlık yiyeceği olan zambak soğanı yerlerdi; Malcolm X, yeterince yiyecekleri olmadığında annesinin karahindibadan çorba yaptığını anlatır. Yeterince suyun yoksa yemek yeme, ağzını kapalı tut, enerjini muhafaza etmeye bak. Barınacak bir yerin olmadan üç saat, susuz üç gün, yemeksiz üç hafta, umutsuz üç ay yaşarsın (...)” (s. 126)
Sonuç olarak Hava Durumu, dünyanın sonuna doğmuş kuşağın var olma endişesiyle örülmüş; trajik görüngünün evrensel sesini duyurmaya çalışan bir roman. Dünyayı bekleyen iklim krizi felaketine hazırlanan insanların modern yaşamın buhranıyla yaşama gayretleri mikro düzeydeki kıyameti meydana getirirken eser çağın getirdiklerini sorgulamaktan geri durmuyor.
HAVA DURUMU
Jenny Offill
Harfa Yayınları, 2021
Çeviri: Aylin Ülçer
160 s.
Commenti