Kurmacanın bugünü, yarını
Nagihan Kahraman, Bülent Ayyıldız'ın deneme kitabı, Ölümsüz Olmaya Değmez üzerine yazdı: "Kurmacanın ne olduğu ve neden var olduğu, postmodernizm, kurmacada intihal, yazmanın acıları sağaltıp sağaltamayacağı, 'obur okuma', fantezi edebiyat, büyülü gerçekçilik ve distopya, yazarın üstüne eğildiği temel konulardan bazıları."

Deneme kitapları edebiyatımızda nedense diğerlerine göre daha az ilgi gören türlerden biri. Elbette okuyanı da çok ama birçok diğer tür gibi öykünün hatta romanın yanına yaklaşamıyor. Hemen her konu hakkında yazılabilen deneme, samimi bir dille kaleme alınıyor ve bir yandan da -klişe ifadeyle- yazarın kendi kendine konuşuyor gibi de olduğu bir tür. Herhangi bir türde yazan biri - öykü, roman fark etmez- önce deneme yazıyordur aslında bir nevî çünkü bir konu hakkında düşüncelerini ya da duygularını ifade etmek diğerlerinin açarı bir yazar için. Geçtiğimiz günlerde de İthaki Yayınları'ndan deneme türünde yeni bir kitap yayımlandı; adı Ölümsüz Olmaya Değmez. Bülent Ayyıldız'ın alışık olduğumuz öykü ve roman türündeki eserlerinin dışına çıkan bu deneme kitabı edebiyat dünyası için yeni bir nefes belli ki.
Ölümsüz Olmaya Değmez, "Kalem" ve "Klavye" olmak üzere iki bölümden oluşuyor. İlk bölüm "Kalem"de sayıca daha fazla deneme yazısı mevcut ve yazar, ağırlıklı olarak edebiyatın güncel meselelerine değiniyor. Bu, elbette tam da deneme türüne yaraşır şekilde yazarın iç sesi gibi yansıyor okura. Kitap, adını da bu bölümdeki ilk deneme olan "Dünyayı Her Gün Yaratmak ya da Ölümsüz Olmaya Değmez"den alıyor. Adından anlaşılacağı üzere "edebiyatta kurmaca" üzerinden verdiği bu metaforik başlık çoğu yazının da paydası özelliği taşıyor. Kurmacanın ne olduğu ve neden var olduğu, postmodernizm, kurmacada intihal, yazmanın acıları sağaltıp sağaltamayacağı, "obur okuma", fantezi edebiyat, büyülü gerçekçilik ve distopya yazarın üstüne eğildiği temel konulardan bazıları. Bülent Ayyıldız, bunların ve daha başka mevzuların üzerinde ayrıntılı şekilde duruyor. Günümüzde kurmacanın nereye doğru gittiğini de özellikle postmodernizm üzerinden detaylı örnekler vererek açıklıyor. Ayrıca fantezi edebiyatın bilimkurgudan ve mitten farkını, büyülü gerçekçiliğin de yine fantastikten farkını ve bir yandan da postmodernizmle benzerliğini pek çok yazar ve eser üzerinden açıklıyor. Distopya kavramına da Cervantes ve Poe'yu karşılaştırarak açıklık getiriyor. Öte yandan her kitabı delice tüketme anlamına gelebilecek "obur okuma" kavramına ve kitabın bir "obje" olup olamayacağına dair fikirlerini örneklerle dile getiriyor. Bu denemeleri okurken yazarın düşünceleri ile birlikte derin bilgi birikimine de rastlıyor okur.
Kitabın ikinci kısmı "Klavye" ise yazma eyleminin sanala taşınmış aşamasına dair. Yapay zekâ, interaktif anlatı, yazının dijital/sanal ortama taşınması gibi temalar üzerinden yazılan denemeler bu bölümü oluşturuyor. Ayyıldız, özellikle Netflix kültürü türedikten sonraki kurmaca metin anlayışına değiniyor hatta Netflix tarzı anlatı kavramını da derinlemesine inceliyor. Adeta kendisiyle konuşur gibi bir hâli var yine anlattığı bu konularda da. Black Mirror ya da Bandersnatch üzerinden interaktif anlatı yoluyla hikâyenin "oyun" türüne yaklaşmasını örnekliyor. Hatta PUBG'nin bile bahsi geçiyor bu yazılarda. Wattpad yazarları da nasibini alıyor sanallaşan edebiyat dünyası eleştirilerinden. Genel olarak bu iki çerçeve içinde ilerleyen metinleri bir çırpıda okumak pek mümkün değil, çünkü Bülent Ayyıldız, dili ne kadar akıcı olsa da derin bilgiler vermeyi seven bir yazar ve bahsettiği eserleri, yazarları bir köşeye not ederek okumak en faydalısı.
1988 Bulgaristan doğumlu yazarın akademik hayatının getirilerini bu kitapta bolca görmek mümkün. Ayrıca yazarın, Durun Yanlış Anladınız ile 3. Uluslararası Zeytinburnu Öykü Festivali İlk Kitap Ödülü'nü aldığını ve ardından diğer kitapları ile hem yazın hayatına hem de ödüllerine devam ettiğini belirtmek gerek. Biraz Evhamlı İshak Hoca'nın Karda Gece Yürüyüşü, Vedat Türkali Edebiyat Ödülleri'nde uzun listeye alınır ve ayrıca Kayıp Rıhtım anketlerinde yılın en iyi üçüncü yerli romanı seçilir. Hiçbir Şey Göründüğü Gibi Değil ise 2018'deki anketlerde en iyi yerli fantastik roman seçilir. Daha sonra 2019'da da yazara GİO Roman Başarı Ödülü'nü getirir. Öykü ve romanlarının dışında kurmaca biyografi türünü de deneyen yazar, J.D. Salinger: Nefret ve Sefalet kitabını yazar. Eserleri pek çok mecrada yer alan Bülent Ayyıldız bi eseri ile deneme türünde de adından söz ettirecek belli ki. İthaki Yayınları'ndan 2024'ün mayıs ayında yayımlanan Ölümsüz Olmaya Değmez'i deneme türünü sevenlere, özellikle edebiyatla iç içe olanlara tavsiye ediyorum.
ÖLÜMSÜZ OLMAYA DEĞMEZ
Bülent Ayyıldız
İthaki Yayınları, 2024
Tür: Deneme
Comments