Tüyap Özel: Yerli edebiyatımızın yeni çıkan kitaplarından sizler için seçtik
İstanbul, ülkemizdeki okur, yazar ve yayıncıların en büyük buluşması olan İstanbul Tüyap Kitap Fuarı'na hazırlanıyor. Litera Edebiyat olarak, ne okusam, fuardan hangi kitapları alsam diyen okurlar için son günlerde yeni kitapları yayımlanan çağdaş yazarlarımızın bir derlemesini yaptık. İyi okumalar...
Oylum Yılmaz- Ağaçların Rüyası
İki genç kızın dostluğu, aşkı, cinselliği, kimliklerini keşfedişlerinin hikâyesi Oylum Yılmaz’ın usta kaleminden, Ağaçların Rüyası'nda.
"Çünkü arkadaşlığı aşktan ayıran incecik bir çizgi vardı. Bunu senden öğrenmiştim. İnsan ne kadar severse sevsin aşkın hep ötekisi olarak kalıyordu. Aşk hayran olunan birine duyulan sonsuz bir arzuydu, ama bu sonsuzluk, nasıl bir sonsuzluksa, kısa süre içinde bitiveriyordu. Gün geliyor, önünde sonunda insan aşkı hep kendine feda ediyordu. Ama arkadaşlık öyle değildi. Arkadaşlık, içine girip yerleşilen sonsuz bir hayranlıktı. Ve ne tuhaftı ki insan orada hep kendisi, hep iki kişi olabiliyordu. İnsanlar en çok arkadaş olduklarında ağaçlara benzerlermiş çünkü Nihan. Hem her şeyiyle biricik, bir başına kendisi hem de aynı anda tıpkı diğeri gibi."
Füsun ile Nihan, Büyükada’nın sıcak yaz aylarında adadaki kapalı evlere girmeye başlarlar. Nihan evlerden elinde eski birer saatle, bitap halde çıkar. İki yakın arkadaşın gerilimli macerası metruk Büyükada Rum Yetimhanesi’ne doğru ilerler. Füsun ile Nihan’ı yetimhaneye çağıran, zamanda saklı bir sır vardır. Füsun bu sırrı açığa çıkarmaya çalışırken Nihan iki yetimin hayaletinin arkasından sırra kadem basar.
Ağaçların Rüyası, adada, ağaçların kuytu loşluklarında okuru merakla, gerçekle hayal arasında dolaştıran büyülü bir roman.
Oylum Yılmaz Eriş, İstanbul Büyükada’da doğdu. Büyükada İlkokulu ve İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi mezunu. İlk romanı Cadı 2012, Duygu Asena Roman Ödülü’nü kazanan Gerçek Hayat adlı romanı ise 2017 yılında yayımlandı. 2020 yılında KulturaLitera Edebiyat platformunu kurdu. Londra’da yaşıyor.
AĞAÇLARIN RÜYASI
Oylum Yılmaz Eriş
Doğan Kitap, 2023
Tür: Roman
144 s.
Neslihan Önderoğlu- Cüret
Cüret, tüm “ötekileri” bir lincin gölgesinde, sarsıcı ve sancılı bir düzlemde karşı karşıya getiren bir roman. Bir evin ve bir ülkenin sakinleri uzun zamandır patlamaya hazır vaziyette dolaşıyorsa fitili kim ateşler? En mazlum görünen midir o, en zalim olan mı? “Güç” el değiştirdikçe kurbanlarla failler de yer değiştirir mi?
Bir gün babam, ağzında bir tavukla kaçarken vurdu tilkiyi. İlk o zaman gördüm o hayvanı. Nefretim bir anda acımaya dönmüştü. Tilki bize kötülük ettiği için değil, tilkiliğini yaptığı, varoluşuna kazınmış haritayı izlediği için babam onu vurmuştu. Ben o zamana kadar nefret ettiğim tilkiyi, öldüğü gün acıyarak sevmeye başlamıştım. İşte Aliye’nin odası da bana her zaman bu kümes gibi göründü. Girmeye çekindiğim bir yer. Ne ki tilkinin aksine o her zaman karşımdaydı. Hep ordaydı, bütün kötülüğüyle. Ve ben onun tilki gibi tilkiliğinden değil de bile isteye kötü olduğunu biliyordum.
Neslihan Önderoğlu İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. Notos, Varlık, Kitap-lık, Sözcükler, Özgür Edebiyat, İzafi, Türk Dili, Öykü Teknesi, Ada gibi pek çok dergide öyküleri yayımlandı. 2012’de yayımlanan ilk öykü kitabı İçeri Girmez miydiniz? ile 2013 Haldun Taner Öykü Ödülü’nü aldı. 2013’te ikinci öykü kitabı Mevsim Normalleri, 2014’te editörlüğünü yaptığı Karla Karışık Kış Öyküleri Seçkisi, 2015’te Burada Öyle Biri Yok ve Geri Dön Hayat adlı seçkileri yayımlandı.
Murathan Mungan’ın Merhaba Asker ve Kadınlar Arasında, çocuklar için Filiz Özdem tarafından derlenen Bir Masal Anlat, Haydar Ergülen tarafından derlenen Bu Sefer Mavi, Aslı Tohumcu ve Kutlukhan Kutlu tarafından derlenen Güçoburlar isimli öykü seçkilerinde öyküleri yer aldı. 2015’te üçüncü öykü kitabı Filler ve Balıklar ve gençlik romanı Bana Sesini Bırak yayımlandı. 2016’da gençlik öyküleri kitabı Mutsuz Palyaçolar Örgütü, 2017’de Ay Dolandı isimli romanı yayımlandı. 2018’de Yeryüzü Yorgunları ve Tuhaf Şeyler Oluyor Bay Tarantino romanları yayımlandı. Yeryüzü Yorgunları romanı Melih Cevdet Anday Edebiyat Ödülü’ne değer bulundu. 2019’da Sen Ne İstersen isimli gençlik öyküleri kitabı yayımlandı. Sarnıç Öykü dergisinin editörlüğünü yaptı. Milliyet Sanat dergisindeki köşesinde bir süre yazılarını sürdürdü. Günışığı Kitaplığı’nın ON8 Blog isimli sitesinde öykülerini yazdı. Halen Virüs dergisinin editörlerindendir. Yazar İstanbul’da yaşamaktadır. Uğur ve Berfin Ada’nın annesidir.
CÜRET Neslihan Önderoğlu
Everest Yayınları, 2023
Tür: Roman
176 s.
Fuat Sevimay- Aziz ile Nikola
Fuat Sevimay, Aziz ile Nikola adlı romanıyla, bu kez büyüsünü yitirmiş günlerden antikçağlara uzanan anakronik bir hikâyeyle selamlıyor okurlarını. İnsanlık tarihi boyunca üzerimize ilişen kimlikler mi? Milliyetten cinsiyete, inançtan aidiyete, meslekten kültürel derinliğimize varana dek kuşandıklarımız mı bizi biz yapıyor? Peki ya üstümüze giydirilenler de bize mi dahil? Kimiz biz? “Zamanda, türlü mevsimde ve iklimde bir geri bir ileri salınıp durmuşlarken Aziz tereddütlü. Şimdi mesela ileri mi gidiyorlar geri mi, hiç belli değil. Belki de oldukları yerde sayıyorlardır. Kaldı ki bir derdi daha var. ‘Nikola Babam, ben asıl kimlik sorununu, Avrupa’ya geçtiğimizden beri yaşıyorum. Kendimi hem buralı hem yabancı hissediyorum. Dahil miyim dışında mı? Antikçağ olsa da Yunan’da bu ruh hâli yoktu. Oysa Bari’de olan biteni gördün. Dayak kötek gerilim. Avrupa karar verse, bizi sevecek mi dövecek mi?’”
Fuat Sevimay, bu kez büyüsünü yitirmiş günlerden antikçağlara uzanan anakronik bir hikâyeyle selamlıyor okurlarını. Aziz ile Nikola, biri pek tanıdık, diğeri aksine hiç tanımadığımız iki baş karakteriyle, bir yanda hepimizin malumu Aziz Nikola ama türlü hâlleriyle, diğer yanda genç arkeolog Aziz’in zaman içinde çıktığı yolculukla, arkeolojik kazı yapar gibi, işte bu soruların peşine düşüyor. Odisseas’tan Penelope’ye, Dante’den Eco’ya, Nuri Bilge Ceylan’dan Orhan Pamuk’a, İsa’dan Muhammed’e, Sophia Loren’den Maxim Gorki’ye varana dek bir dizi bilindik karakterin ve onların yanı sıra bu tuhaf yolculuğa dahil olan kurgu karakterlerin tanıklığında, Antalya’dan İtalya’ya, Venedik’ten kuzey kutbuna uzanan bir maceranın içinde koşturup duruyor. Fuat Sevimay 1972’de doğdu. Erenköy ve Üsküdar’da yaşadı. Kadıköy Anadolu Lisesi’nde okuldan kaçmayı ve hayatta da bazen kaçmak gerektiğini, Marmara Üniversitesi İngilizce İşletmede dostluğu, arkadaşlığı ve paranın “beş para etmez” olduğunu öğrendi. Yazarlık ve çevirmenlik yapıp iyi insan olmaya çalışıyor. Günbatımını ve acemaşiran makamını seviyor. Muhtelif yarışmalarda ödüllendirilen ve dergilerde yayımlanan öyküleri, 2013 yılında Ara Nağme kitabında derlendi ve bu eser, 2014 Orhan Kemal Öykü Ödülü’ne değer görüldü. Kapalıçarşı adlı romanı 2015 yılında Ahmet Hamdi Tanpınar Roman Yarışmasında ödüle değer görüldü ve 2017 yılında yayımlandı. Gör Bağır isimli öykü kitabı 2022 yılında Fakir Baykurt Öykü Kitabı Ödülü’nü aldı. Ankara Mimarlar Odası tarafından, Kent Öyküleri Yarışmasında birincilikle ödüllendirilen Haydar Paşa’nın Evi çocuk kitabı yine 2013’te yayımlandı. Yazar, Kadıköy Anadolu Lisesi tarafından, 2015 yılında Kristal Martı Ödülü’ne değer görüldü. Ayrıca 2011’de yayımlanan Aynalı, 2013’te yayımlanan AnarŞık ve 2020 yılında yayımlanan Benden’iz James Joyce adında üç romanı, İngilizceden James Joyce, Henry James, Oscar Wilde ve Paul Beattty, İtalyancadan Luigi Pirandello ve Italo Svevo çevirileri var. AnarŞık oyunlaştırıldı ve sahnelendi. Literature Ireland ve Trinity College’ın desteği ve kazandığı burs çerçevesinde Dublin’de, James Joyce’un Finnegans Wake eserinin çevirisi üzerine çalıştı ve dünyanın okunması ve çevrilmesi en zor metni olarak kabul edilen bu eser, 2016 yılında Finnegan Uyanması adıyla yayımlandı. Türkçe, Finnegan’ın yayımlanabildiği yedinci dil olmuş ve bu çeviri 2017 yılında İKSV Talat Sait Halman Çeviri Ödülü’ne ve Dünya Gazetesi Yılın Çevirisi Ödülü’ne değer görülmüştür. Ayrıca Çeviri ‘Bilirsin adında, çeviriye dair notlar içeren bir kitabı var. Eserleri Arapça, Sırpça, İngilizce, Gürcüce, İtalyanca, Arnavutça, Urduca, Hırvatça gibi muhtelif dillerde yayımlandı ve çevriliyor. AZİZ VE NİKOLA Fuat Sevimay İthaki Yayınları, 2023 Tür: Roman
Gözde Demirel-Theseus’un Kadınları
Gözde Demirel, “Theseus ’un Kadınları”nda Yunan mitolojisinin en büyük kahramanlarından biri olan Theseus ‘un meşhur mitolojik hikâyesini tersine çeviriyor. Ve hikâyesini mitlerde hiç konuşmayan, konuşturulmayan, gölgede kalan kadın kahramanların dilinden anlatıyor.
Beş anlatıcı kadın var romanda, beş anlatıcı mitolojik figür kendi hayatları özelinden, Theseus ’la bağlantılarını, onun hayatlarını nasıl etkilediklerini güç, sınıf ilişkileri, toplumsal cinsiyet ve aşk bağlamında anlatıyorlar. Metnin en önemli özelliği eril mitolojiyi yine kendi sınırları içinde tersine çevirmesi ve bir kadın okuması yapması, dolayısıyla bugünün insanına da söyleyecek çok şeyi var. Diğer bir özelliği de anlatıcı kahramanların hepsinin kendine has bir dili ve söyleyişi olması. Dolayısıyla hem kurgu hem de dil bakımından güçlü bir metin. Theseus ‘un Kadınları’nın en önemli özelliklerinden biri de günümüzden geçmişe doğru bakarak mitoloji gibi eril bir alanı toplumsal cinsiyetler bağlamında tersine çevirmesi ve mitolojiyi bir kadın anlatısı olarak yeniden yorumlaması. Ursula K. Le Guin’in “Lavinia”sı ve Madeline Miller’ın çok satan “Ben Kirke”si tadında bir kurmaca okurlarını bekliyor.
THESEUS'UN KADINLARI
Gözde Demirel
A7 Kitap, 2023
Tür: Roman
176 s.
Başar Başarır- Dünyanın Bütün Fıstıkları
Dünyanın Bütün Fıstıkları’nda, dünyanın bütün dertlerini olmasa da kardeşliğe dair olanlarını Başar Başarır’ın işlek kaleminden okuyoruz.
Küçüklüklerinde kedi-kolonya gibiydiler. Birbirlerinden hoşlanmazlardı. Zaten benzemezlerdi de. Ağabey daima aklı başında, yalnız, sessiz; küçük kardeş zirzop, delidolu, şenlikli... Anlaşamamak konusunda anlaşmışlardı. İşin aslı, tanıdıkları yegâne yetişkinleri taklit ediyor, ana babaları gibi davranıyor, onların durduğu gibi duruyorlardı: Birbirlerinden olabildiğince uzak. Isırgan otu kardeşliğiydi bu, mesafeli, arası açık.
Biri yerinde duramayan, diğeri yerinden kalkamayan iki kardeş: Aksel ve Seyfettin. Ağabey Seyfettin yaylada kendini ararken, küçük kardeş Aksel plazalarda, cam yeşili şişelerde kaybolma mesaisinde.
Yıllar sonra mecburen buluşup derme çatma bir kulübeye tıkılan bu iki zıt karakterin geçmiş aile günahlarını temize çekip birbirleriyle hesaplaşmaları kolay olmayacak. Hele de Dağyüzü gibi at izinin it izine karıştığı bir köyde, her biri ayrı telden çalan köylülerin arasında, kozalaklar altında.
Başar Başarır 1970’te İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’ni ve Boğaziçi Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nü bitirdi. Londra’da City University Sosyoloji Bölümü’nde yüksek lisans yaptı.2004 yılında Sait Faik Hikâye Armağanı’nı, 2014 yılında Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü ve 2017 yılında Yunus Nadi Roman Ödülü’nü kazandı. Yayımlanmış kitapları:Kent Kitabı (1992), Eski Şehrin Ayazı (1996), Nedir Hayat (2000), Getirin O Günleri Yakalım Bu Öyküleri (2003), Çıktığınız Hevesle İniniz (2004), Düzenboz (2012).Teklifinizle İlgilenmiyorum (2013) ile yazarın daha önceki eserlerini kapsayan toplu öyküleri Bize Umut Gerek (2014) ve Havaalanında Satılmayan Kitaplar (2015) adı altında Can Yayınları’ndan çıkmıştır. Başarır’ın Sibop (2017) ve Dolunay İki Gece Sürer (2021) adlı romanları da yine Can Yayınları arasında yer almaktadır.
DÜNYANIN BÜTÜN FISTIKLARI
Başar Başarır
Can Yayınları, 2023
Tür: Roman
408 s.
Aslı Solakoğlu- On Bin Varlık
On Bin Varlık bir yüzleşme metni. Novella. Tek perdelik bir anlatı. Baba yasası altında varolmaya çalışan kadınların çabası. Dao'nun çabasız çabası. Kendiliğinden, hayatla bir.
"Çünkü neşe estetik bir güçtür."
"Baba,
Aramayı yola sordum, buz kesti.
Dağ geçidi, meteor kuyusu.
Eriyor. Buzdağının görünmeyeni, dipte saçaklanır.
Aramayı şiire sordum, hırkanı yaktı.
Birazdan gün doğacak, çiğ düşecek.
Serin ve sıcak, ikisi çok. Bildiğin dil değil bu.
Sen uyu artık.
Ya da."
Düşünceyi, hayatı düzenleyen bir araç olarak dil. Kadınların kendiliklerini yeniden kurdukları bir alan olarak dostluk ve aşk. Bir'den çoğalıp devinen, On Bin Varlık'a can veren Dao'nun evreninde kadınların neşesine engel olarak baba.
Çin'in güneyinde, Jiangyong'da kadınların yarattığı ve kullandığı, dünyada kadınlara ait tek yazı sistemi olan Nüshu aracılığı ile mektuplaşan, kız kardeşlik bağı ile mühürlenmiş arkadaşlıklarından güç alarak birbirlerini hayata katan iki genç kadının hikâyesi On Bin Varlık. Aslı Solakoğlu, ipliklerle dikilerek ciltlenmiş el yazısı defterlerde, mühürlü mektuplarda, nakışlarda, şarkılarda yaşayan kadınları bizlerle buluşturuyor.
ON BİN VARLIK
Aslı Solakoğlu
NotaBene Yayınevi, 2023
Tür: Novella
104 s.
Polat Özlüoğlu- Sahi Adım Neydi
“O geceden sonra bir daha gündüz olmadı. Bir daha kimse eve hoş gelmedi. Bir daha güneş düşmedi üstüme. Şehirdeki bütün suratlar lekelendi, kirlendi. Yüzlerine baktıkça bulandı içim. Nasıl sığamadıysak şu siyah beyaz dünyaya, anlamadım. Kıyafetlerini sakladım. Arada çıkarıp sarıldım, kokladım. Bavulunu atmadım. Ayakkabılarını kapının önüne bırakmadım. Alıp götürsün istemedim kimse. Dursun, belki gelir giyer, dedim bir gece.”
Terk edişler, bitmeyen özlemler, dipdiri yalnızlıklar, ölümlü aşklar... Beklediği uğruna saçlarına kıyanların, balkonları kurtuluş bilenlerin, kayıp defteri tutan otellerde yitenlerin, trenlerle uçsuz bozkırlara sürülmüşlerin “yaşamasız” hikâyeleri. Polat Özlüoğlu, acıyla baş edemeyen, herkesçe itilip kakılan, sorunlu erkekliğin zulmüyle bir başına kalmış kadınları ve ötede tutulan cinsel kimlikleri merkeze alıyor öykülerinde. Kalemine eşlik eden şiirler ve şarkılar, okuyanların çoğunun adını sığdıracağı; yakın tarihle, iyileşmek bilmeyen yaralarla örülü, nostaljik bir salıncak kuruyor. Hiç yara almadan aynadan geçememişlerin sallandığı bir salıncak.
1974’te İzmir’de doğdu. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi, Gazetecilik Bölümü’nde okudu. 2015 yılında ilk öykü kitabı Günlerden Kırmızı ve 2017 yılında ikinci kitabı Hevesi Kirpiğinde Notabene Yayınları’ndan çıktı. 2019 yılında Peri Kızı Af Buyrun kitabı Can Yayınları’ndan çıktı. 2022 yılında çıkan Annem, Kovboylar ve Sarhoş Atlar kitabıyla 2023 Fakir Baykurt Öykü Ödülünü kazandı.
SAHİ ADIM NEYDİ
Polat Özlüoğlu
İthaki Yayınları, 2023
Tür: Öykü
Murathan Mungan- 995 km
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı ama karmaşık görünenin de sonuçta su gibi açık olduğu bir siyasi/psikolojik ortam yaratıyor Mungan.
Edebiyatımızda ender rastlanan, beklenmedik bir başkahramanın peşinde, ülkenin yakın geçmişinden tanıdık gelebilecek karmaşık ağların izini sürüyor. Kimi düğümleri çözüp yeni düğümler atarken okuru da nefes nefese bir yolculuğa davet ediyor.
Murathan Mungan 21 Nisan 1955 Istanbul doğumlu. Mardinli. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nü bitirdi. İlkin çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları ve şiirleriyle görünen yazarın ilk kitabı 1980'de yayımlanan Mahmud ile Yezida'dır. Daha çok şiirleri, hikâyeleri, roman ve oyunlarıyla tanınan Murathan Mungan aynı zamanda radyo oyunu, film senaryosu, şarkı sözü yazdı. Çeşitli alanlara dağılmış yirmi yıllık çalışmalarından yaptığı özel bir seçmeyi Murathan '95'te topladı. Dünya edebiyatından öyküleri, denemeleri bir araya getirdiği seçkiler hazırladı; çeşitli yazı ve denemelerini kitaplaştırdı. 2000 öncesinde çıkardığı tüm şiir kitaplarını içeren 13+1 toplamından sonra 2002 yılında yedi öykünün yedi kitapçık olarak bir kutu içinde yer aldığı 7 Mühür'ü yayımladı.
2005'te, "ellinci yaşı" için hazırlanmış özel bir basım olarak yayımlanan Elli Parça, Mungan'ın ileride kitap olarak yayımlanacak dosyalarından farklı türlerde parçalar içeriyordu. Değişik kitaplarından seçtiği şiir ve öykülerini Doğduğum Yüzyıla Veda, Doğu Sarayı gibi her biri ayrı bir bağlam gözetilerek hazırlanmış seçkilerde topladı. Kürtçeye çevrilen şiirlerini bir araya getirenLi Rojhilatê Dilê Min / Kalbimin Doğusundakitabı Türkçe-Kürtçe olarak çift dilde basıldı. Büyümenin Türkçe Tarihi, Bir Dersim Hikâyesi gibi çeşitli yazarların katkılarıyla biçimlenen bağlamsal seçkiler hazırladı.
995 KM
Murathan Mungan
Metis Kitap, 2023
Tür: Polisiye
264 s.
Hande Ortaç- Sakinler
Hande Ortaç, Sakinler’de bir rehabilitasyon merkezinde yaşayan insanların, dertlerine deva bulmak için geldikleri bu yerde günden güne nasıl daha büyük bir çıkmazın içine girdiklerinin hikâyesini anlatıyor.
Bir bakıma “dışarının” aslında nasıl da her yer olabileceğini, her yeri kendisine benzetebileceğini gösteriyor. Aynı insanlar, aynı mücadeleler, aynı kırılganlıklar... İçe dönülen anları ise ayrı bir yere koyuyor, insanı kurtaracak cevheri o anlarda arıyor.
“25 Eylül Pazartesi, 20:00 Sevgili dinleyicim, kusura bakma fısıldayarak konuşmak zorundayım. Umarım söylediklerim anlaşılıyordur. Sabaha karşı bahçedeki güllerin dibine sakladığım teybin yanına çömeldim. Bu kaydı iki büklüm almaya çalışıyorum. Bu vaziyette ne kadar idare edebilirim bilmiyorum, şükür, hava artık erken kararmaya başladı. Bu garip halimi kimseler görmeyecek.”
Hande Ortaç, Sakinler’de bir rehabilitasyon merkezinde yaşayan insanların, dertlerine deva bulmak için geldikleri bu yerde günden güne nasıl daha büyük bir çıkmazın içine girdiklerinin hikâyesini anlatıyor. Bir bakıma “dışarının” aslında nasıl da her yer olabileceğini, her yeri kendisine benzetebileceğini gösteriyor. Aynı insanlar, aynı mücadeleler, aynı kırılganlıklar... İçe dönülen anları ise ayrı bir yere koyuyor, insanı kurtaracak cevheri o anlarda arıyor.
Hande Ortaç 1980 Adapazarı doğumlu. Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde lisans, Bilgi Üniversitesi Örgütsel Psikoloji Bölümü’nde yüksek lisans eğitimini tamamladı. “Kankurutan” adlı öyküsü altKitap 2008 Öykü Ödülü’nde, “Pembe ve Eflatun” adlı öyküsü ise KaosGL 2020 Kadın Kadına Öykü Yarışması’nda birincilikle ödüllendirildi. İlk öykü kitabı Kankurutan 2011 ve ikinci öykü kitabı Üç İki Bir Kayıt 2015 yıllarında Ayizi Yayınları tarafından, üçüncü öykü kitabı Daha İyi misin? 2021 yılında İletişim Yayınları tarafından yayımlandı. 90’lar Kitabı Çocuk mu, Genç mi? (haz. Kadir Aydemir, Yitik Ülke Yayınları, 2012) ve O Yaz (altKitap, 2013) kitaplarına metinleriyle katkıda bulundu. Öykü, deneme ve eleştiri yazıları çeşitli mecralarda yayımlandı. Elektronik kitap yayınevi altKitap ve dijital edebiyat dergisi altZine’in editör ve yazarlarından biri olan Ortaç, Daha İyi misin? öykü kitabıyla 68. Sait Faik Hikâye Armağanı kısa listesinde yer aldı ve 2023 Notre-Dame de Sion Edebiyat Ödülleri’nde “Mansiyon Ödülü”nü kazandı.
SAKİNLER
Hande Ortaç
İletişim Yayınları, 2023
Tür: Roman
207 s.
İlker Karakaş- Kim Bu İnsanlar
İlker Karakaş’ın erkek karakteri Kim Bu İnsanlar’daki öykülerde yeni ilişkiler içinde ortaya çıkıyor. Bu kez aile sorunları içinde bazen bir denge bulmaya, bazen olup bitenleri anlamaya çalışan konumunda. Alkolle karmaşık ilişkisinin kararsızlıkları onu hiç bırakmıyor.
"Evde pencere kenarında oturuyorum. Eski ahşap çerçeveli pencere yaşamla aramdaki tek bağ. Yalnızlığımın dışarıya bakmakla azalacağını düşünüyorum. Gerçekte öyle olmadığını bilsem de. Bütün gün yaptığım tek şey öylece dar sokağa bakmak. Arabaların girmediği taş kaldırımlı küçük sokak be- nim bütün hayatımı kaplıyor. Girişte bir bakkal, onun yanında lokanta, sonra bir lokanta daha. Lokantaların karşısında bir dizi ev sıralanıyor. İşletme sahipleri kaldırıma masa atıyor. Sokağın yarısı iki lokantanın işgaline uğramış. Akşam güneş batarken doluyor masalar. Daha çok iş çıkışı eve gitmeden iki tek atmak isteyenler çöküyor masalara."
İlker Karakaş Bodrum’da, 1968’de doğdu. 1998’de İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. Bodrum’da avukatlık yapıyor, yazıyor. İlk öyküsü 1997’de Adam Öykü’de, Hennoz (2007), Tahterevalli (2011), Kasaba Avukatı (2014) ve Çıkmaz Sokak (2018) adlı öykü kitapları Notos Kitap’ta yayımlandı. İnsan Korkularıyla Yaşar ilk romanı.
KİM BU İNSANLAR
İlker Karakaş
Notos Kitap, 2023
Tür: Öykü
104 s.
Bora Abdo- Kızılağaçlar Cinayeti
Bora Abdo'nun kaleme aldığı bu roman, yüz on yıl önce İstanbul’da bulunan ve ressamının tespit edilemediği bir tablonun ve tablonun içindeki masal kitabının romanıdır. Yanan bir orman evinde bulunan bu tablonun adı çok sonraları tespit edilmiştir: Kızılağaçlar Cinayeti.
Bundan yüz on yıl önce İstanbul’da bulunan ve ressamının tespit edilemediği bir tabloda, üzerinde bir masal kitabı duran ahşap bir masaya oturmuş altı kişinin bir nesneye ya da bir şeylere bakarken çıldırdığı an resmedilmiştir. Resme bir kez bakanın ömür boyu büyülü bir baş dönmesiyle yaşadığı rivayet edilir.
Güzel kokan, iyi insanların var olduğunu sanıp bazen düşünüyoruz ya, nereye gitti bu iyi insanlar diye, aslında nasıl oldu da inanabildik bu yalana diye düşünüyorum yıllardır. İyi insanların var olduğuna kimler inandırdı acaba bizi. İnsanları tanımadan, görmeden ve bilmeden geçirdiğimiz onca yılda sanki kocaman bir hacimsizliğin içindeydik, zamanla onları tanıdıkça, bu dünyada iyi insanların hiç var olmadığına ve olamayacağına inandım ben. Bir yere gitmediler iyi insanlar, çünkü zaten hiç var olmadılar.
Bora Abdo, 1977 yılında İstanbul’da doğdu. 1995-1997 yIllarI arasında çeşitli dergilerde öyküleri yayımlandı. 1997-2009 arasında yazmadı. 2009 yılında nda yeniden öykülerine döndü. Notos, kitaplık, Sözcükler, Sarnıç, Dünyan›n Öyküsü ve ‹zafi dergilerinde öyküleri yayımlandı.2012 yılında “Karakış Üçlemesi”nin ilki olan Öteki Kışın Kitabı yayımlandı. Bu kitapla 2013 Yunus Nadi Öykü Ödülü’ne değer görüldü. Üçlemenin ikincisi, “Gerçek Adı Süreyya” adında bir roman. 2014 yılında yayımlanan “Beni Unutma Dörtlemesi”nin ilk kitabı Bizi Çağanoz Diye Biri Öldürdü adlı öykü kitabıyla Sait Faik Hikâye Armağanı’na layık görüldü. 2016 yılında yayımlanan Seni Seviyorum. Çok, “Pergel İkilemesi”nin ilk kitabıdır. Balık Boğulması, “Beni Unutma Dörtlemesi”nin ikinci kitabı, Bora Abdo’nun ilk romanıdır.
KIZILAĞAÇLAR CİNAYETİ
Bora Abdo
Aylak Adam Yayınları, 2023
Tür: Roman
128 s.
Zeynep Kaçar- Tanrı ve Memeli Hayvanlar
“Toplu taşımada yan koltuğumdaki açık bacaklar, öğrenci işleri memurunun kızgın kaşları, patronlarım girip çıktığım yüzlerce işyerinde, işyeri dediğim market, asansördeki gergin amca, keskin gözleri çarşı esnafının, tüm kahraman gece bekçileri karanlık sokakların ama özellikle siz, siz, kim olduğunu bile bilmediğim beyefendiler, benden epey büyük abiler, evli barklı mutsuzlar, bekâr ve çapkın bey amcalar, yanımdan geçip giden tüm yabancılar. Hepiniz hoş geldiniz. Ve karşınızda ben, arzunuzun nesnesi, hayallerinizin prensesi, fantezilerinizin famfateli, minik ama dişi, küçük ama şehvetli, masumca edepsiz, ne yapsa baştan çıkarıcı, ağzı var dili yok, fındık içi kadar bir beyin, seks bombanız, yirmi iki yaşında, tam da üreme çağında, memelilerin en memelisi, önünüzde saygıyla eğiliyorum.”
Nazende sevgili, melek anne ya da baştan çıkarıcı bir fettan olmayı reddedenler. Kendi olmak uğraşında en ön safta çarpışanlar. Yasemin, Filiz, Defne ve diğerleri... Aşina olduğumuz isimler belki ama sizin bildiğiniz kadınlardan değiller. İnsan yiyerek devleşenler, figüranı olduğu romana isyan edip firar edenler, öfkelenen, acıkan, canı sıkılan, kafa tutan, devasa memeliler... Çılgın kadınlar panayırı burası.
Zeynep Kaçar, 1972 yılında Lüleburgaz’da doğdu. 1991’de Bursa Anadolu Lisesi’nden, 1995’te MSM Tiyatro bölümünden, 1999’da İstanbul Üniversitesi Dramaturji bölümünden mezun oldu.
2007’de “Aşk İhanet Yalnızlık Vesaire”, “Krem Karamel”, “Bavullar”, “Bu Bir Oyun Değil”, “Dış Ses” adlı oyunları ve Ayla Kutlu’nun aynı adlı öyküsünden uyarladığı “Mekruh Kadınlar Mezarlığı” Toplu Oyunları 1, 2008’de “Böyle Bir Aşk Masalı” ve “Sahici İnsanlar/Plastik Ölümler” Toplu Oyunları 2, 2011’de “Bu Anlamlı Günde”, “Köprüden Önce Son Çıkış”, ve “Medine” Toplu Oyunları 3, 2015’de “İd Ego ve Süper Kahraman” ve “Varolmayan Ayşe’nin Muhteşem Maceraları” Toplu Oyunları 4, 2017’de “fiimdi Uçuşa Geçiyoruz” ve “Tok” Toplu Oyunları 5 adı altında Mitos Boyut Yayınları tarafından yayımlandı. Oyunları çeşitli alternatif tiyatrolar, fiehir Tiyatroları ve Devlet Tiyatroları tarafından sahnelendi. İngilizce, Çince, Fransızcaya çevrildi. ABD, Tayvan, İsveç’te sahnelendi. Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenen “Krem Karamel” 2010 yılında Ankara Sanat Kurumu Övgüye Değer Oyun Yazarı ödülüne, 2011 yılında “Medine” Dil Derneği Kerim Avşar En İyi Oyun ödülüne, 2017 yılında Sahne3 tarafından sahnelenen “Tok” Ekin Yazın Dostları Yılın Oyun Yazarı ödülüne layık görüldü. 2000-2007 yılları arasında tanıtım ve eleştiri yazıları Radikal kitap eki, Varlık Dergisi ve çeşitli web sitelerinde yayımlandı. 2000’de Tiyatro Boyalı Kuş ve 2008’de Bab-ı Tiyatro’yu kurdu; yazar, yönetmen, oyuncu olarak bu topluluklarda görev aldı. Halen Sahne3’te yazar ve oyuncu olarak çalışmaya devam etmektedir.
TANRI VE MEMELİ HAYVANLAR
Zeynep Kaçar
Doğan Kitap, 2023
Tür: Roman
128 s.
Müge İplikçi- Ah be Melek
Müge İplikçi, Ah Be Melek’te dünyaya hınzır bir meleğin bakışlarıyla bakıyor. İnsanların, nesnelerin, mekânların bir meleğin kanadında oradan oraya taşındığı bir büyük anlatıya dönüşüyor küçük anların ve küçük insanların öyküleri.
Gökyüzünde bir melek, ovaların, dağların, nehirlerin üzerinden geçiyor; kentleri dolduran insan kalabalığına takılıyor gözü. Yeryüzündeki melekleri seyrediyor, hüzünden deliliğe, delilikten hüzne giden bir seyri var kanatsız meleklerin hayatlarının. Her hikâye bir diğerine değiyor, nesneler ve insanlar hikâyeler arasında dolaşıyor. Meleğin yüzünde kimi zaman hınzır, kimi zaman şaşkın, kimi zaman acıklı bir gülümseme… Kanatlarının vuruşuyla hızlandırıyor dünyayı ve anlatıları.
Müge İplikçi İstanbul’da doğdu. Kadıköy Anadolu Lisesi’nden sonra İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. İstanbul Üniversitesi Kadın Sorunları ve Araştırma Bölümü’nden ve The Ohio State University’den iki ayrı yüksek lisans derecesi aldı. Perende (1998), Columbus’un Kadınları (2000), Arkası Yarın (2001), Transit Yolcular (2002), Kısa Ömürlü Açelyalar (2009) ve Tezcanlı Hayalet Avcıları (2013) adlı altı öykü kitabı var. Romanları Kül ve Yel (2004), Cemre (2006), Kafdağı (2008) ve Civan (2012) yanı sıra Yıkık Kentli Kadınlar ve Cımbızın Çektikleri (Ümran Kartal ile birlikte) adlı inceleme kitapları da bulunan Müge İplikçi 1996 Yaşar Nabi Nayır Gençlik ödülü ve 1997 Haldun Taner ödülü üçüncülüğünü kazandı. Yazdığı ilk gençlik romanı olan Yalancı Şahit (2010) ÇGYD Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği jüri özel ödülüne değer görüldü. Bir diğer gençlik romanı olan Saklambaç ise 2013 yılında yayınlandı. Uçan Salı ve Acayip Bir Deniz Yolculuğu adlı iki çocuk kitabı bulunan yazarın öykü ve romanları birçok dile çevrildi. Türkiye PEN Kadın Yazarlar Komitesi başkanlığını bir dönem sürdüren yazar, halen Vatan gazetesinde köşe yazarı.
AH BE MELEK
Müge İplikçi
Doğan Kitap, 2023
Tür: Öykü
120 s.
Fatih Gezer- Ruhunu Satanlar Derneği
Vedat Türkali İlk Roman Ödülü’ne layık görülen Ölüler Kıraathanesi (2020) ve ikinci romanı Suni Tebessüm (2022) ile okurdan büyük ilgi gören Fatih Gezer, üçüncü romanında unutmanın, hatırlamanın ve aşkın kimyasına eğiliyor, “zamanda asılı kalmış” benzersiz bir zihne eşlik ediyor. Onun adı Mehmet Aşçı. Kırk yedi yaşında. Her üç erkekten birinin adı ve her on kişiden birinin soyadıyla kutsanmış, alelade bir fert... Ancak klişelerin boşuna klişe olmadığı düşünülürse öylesine atanmış gibi duran bu ismin de bir sırrı var mıdır? Ruhunu Satanlar Derneği, yalnızlıktan başka bir tat vermeyen, özel ama “lanetli” bir yemeğin trajikomik hikâyesinin etrafında, tek derdi “anlaşılmak” olan bir adamın bilincindeki dağınık uçları birbirine bağlarken bu topraklara özgü tuhaf siyaset zemininin bin bir yüzlü gerçeğine de bakıyor. Unutmanın lütfunu bilmiyor, idrak edemiyor insanlar. İstiyorlar ki, herkes onlar gibi hatırlasın, hatırlasınlar ki tarihin hafızasında unutulmaz bir yere gömülsünler. Halbuki insanları unutulmaz kılan, keşfedilmemiş sırlarla, arkalarında kocaman bir gizem bırakarak gözlerini yummalarıdır. Ben tüm sırlarımı afişe edip anlaşılmak istiyorum. Anne babasının tek çocuğu olan Fatih Gezer küçük yaşlarda müzikle ilgilenmeye başladı. Grup Hertelden ve Ötekiler Müzik Topluluğu adlı gruplarda solist ve gitarist olarak yer aldı. 2012 yılında İstanbul Aydın Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü birincilikle bitirip, yüksek lisans eğitimine devam etti. 2013 yılında yönetmenliğini yaptığı Kazova Direnişi: İşgal Et, Diren, Üret! adlı uzun metraj belgesel 9. İşçi Filmleri Festivali kapsamında gösterildi. Aynı yıl Çirkin Adamlar adlı sohbet-eğlence içerikli televizyon programında sunuculuk yaptı. 2016 yılında söz ve bestesi kendisine ait olan beş şarkılık Anlarlar mı? adlı albümünü yayımladı. Düşün adlı derginin genel yayın yönetmenliğini sürdürmekte olan Fatih Gezer günlük yayımlanan bir gazetede köşe yazarlığı da yapmaktadır. Yazar evli ve iki kız çocuğu babasıdır. RUHUNU SATANLAR DERNEĞİ Fatih Gezer Everest Yayınları, 2023 Tür: Roman 335 s.
Mahir Ünsal Eriş- Acaip
Mahir Ünsal Eriş, geçtiğimiz yıl yayımlanan romanı Gaip’in içinden çıkardığı Acaip isimli romanıyla edebiyat okurunun karşısında. Acaip, hayatının hikayesi hiç tanımadığı iki adam tarafından yazılan bir kahramanın umutsuz aşkına dair bir roman. Samim’in kaybettiği aşkı Güzin’e yazılmış upuzun bir mektup. Arka Kapak’tan: “Çünkü senin her şeyin bulaşıcıdır Güzin. Sen gülersen bakkal güler, taksici güler, elinde tavşan balonuyla yanından geçen çocuk güler, dilenci kadın güler, otobüsün camından yarı ölü yorgun yüzüyle dışarıyı izleyen dede güler, su güler, hava güler, kar güler, şehir güler, sokak güler. Sen üzüldün mü güneş bile çıkmaz. Yağmur yağar üç gün üst üste. Bulutlar bırakmaz güneşi kendini göstersin. Sen acıktın mı aşevlerinin önü, lokantaların kapısı, köftecilerin arabaları kuyruk olur. Sen şaşırırsan Güneş tutulur, Ay tutulur, gökte milyarlarca yıldır dönenen onca cismin aklı karışır. Sen seversen senin sevgin tüm dünyaya yeter. Tüm dünyadan aynaya tutulmuş ışık gibi sana geri döner.” Uzun yıllardır okumaya hasret kaldığımız türde sıcak bir aşk hikâyesi, dünyanın farklı coğrafyalarından gelmiş, birbirinden garip insanların esrarengiz hikâyeleriyle buluşuyor. Karanlık denizler, ürkütücü maceralar, mitolojik figürler, korkunç mahluklar… Hepsi birbirinden “acaip” bu hikâyeler, Ankara’nın en karanlık tarafında kalan karanlık olaylara karışıyor, içinde ne işler çevrildiğini anlayamadığımız bir çeviri bürosunda Samim ile Güzin’in sonsuz aşkına çevre oluyor. Mahir Ünsal Eriş, serinin ilk kitabı Gaip’te araladığı sır perdesinin ardından Acaip’le ilerliyor. ACAİP
Mahir Ünsal Eriş
Can Yayınları, 2023
Comments