2024'de Çağnam Erkmen'ın en sevdiği kitaplar
Çağnam Erkmen, 2024'de okuyup sevdiği ve yazarken ilham aldığı kitapları Literaedebiyat için paylaştı.

2024 senesi daha önce hiç tecrübe etmediğim biçimde aynı anda birkaç kitap okumanın ne kadar berbat bir tarz olduğunu test ettiğim dönem oldu. Kitabın birinden diğerine geçmek, metnin akışını, kendine ait iç dinamiğini kaybetmeye, dolayısıyla hep biraz öncesinden alıp yeniden hatırlamaya çalışma mücadelesine dönüştü. Halihazırda yazdığım dönem romanıyla ilgili araştırma yüzünden, mesleki kitaplar, bolca biyografi ve anı kitabı okumakla kurgu eserlerin tadına varmakta zorlandım. Bazılarına hak ettikleri yeterli konsantrasyonu vermediğim için huzursuzlandım.
Kitapları başından sonuna, araya hiçbir aktivite, eğlence, iş koymadan okumanın müthiş hazzını yeniden edineceğim yeni yıl dileğimle bu senenin bende tat bırakanlarını listeleyeyim.
Bu sene benim için kurgu dışı okumalarda Byung-Chul Han senesiydi. Türkçedeki tüm külliyatını okudum ve faydalandım. Sevdiğim Baudrillard külliyatını da okumaya devam ettim.
Elbette ne zaman iyi edebiyata hasret kalsam bir Philip Roth romanı imdadıma yetişti. Roth’un Yahudi mahallesinden ses veren, neredeyse her kitabında otobiyografik öğelerle gerçekçiliğin üst sınırını zorlayan kahramanları benzer malzemeyle kotarılsa da farklı tarzda ve renkte çakan havai fişekler gibi göz kamaştırıcıydılar. Roth, katman katman ördüğü kurguları, kelimeleri dans ettiren dehasıyla yine şaşırtmadı. Külliyatı içinde tavsiye etmeyeceğim tek kitabı yok.
İlk kez tanıştığım Susan Sontag’ın, Yanardağ Sevdalısı eseri, oya gibi işlenmiş diliyle, takıntı, tutku ve rutin kavramlarını düşündürttü. Bazı cümlelerini iki kez okuduğum hayranlık duyduğum romanlardan biriydi.
Çağdaş Türk edebiyatında iki eserini okuduğum Gülhan Tuğba Çelik’in bu sene yayınlanan eseri Kafamdaki Ağaçlar novellasındaki kirli gerçekçiliğe yakınlaşan hikayesini aşırı cesur buldum. Yazarın sanatını ilerde çok daha büyük metinlerde göreceğimize eminim.
Comments