top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook

Gündelik hayatın mikro anlatıları ve sessiz direniş

Lina Yalınçay yazdı: Iraz Şensöz’ün Kurbağa Yağmuru öykü kitabına feminist ve toplumcu gerçekçi bir bakış

ree

Kurbağa Yağmuru (2025), Iraz Şensöz’ün gündelik hayatın sıradan ama derinlikli katmanlarında saklı kırılmaları, bastırılmış duyguları ve kadın deneyimini merkezine alan öykülerinden oluşur. Kitapta yer alan on bir öykü, hem bireysel hem de toplumsal düzlemde çeşitli çatışmaları barındırmakla birlikte, kadınlık halleri, sınıfsal sıkışmalar, yaşlılık, çocukluk belleği ve erkek egemen ilişkiler gibi çok yönlü temaları sahici bir dille işler. Bu çalışma, Şensöz’ün öykülerine feminist edebiyat kuramı, gündelik hayatın estetiği ve toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında odaklanmayı amaçlamaktadır.


Kadınlık deneyiminin katmanlı temsili

Şensöz’ün anlatıları, kadın karakterlerin gündelik hayatla kurduğu ilişki üzerinden ilerler. “Kurbağa Yağmuru” adlı öyküde yer alan Zerrin karakteri, bir yandan kocasının denetleyici, pasif-agresif tavırlarına maruz kalırken, diğer yandan kendi bedeni, arzuları ve kararsızlıklarıyla baş etmeye çalışır. Mavi ya da pudra rengi elbise seçimi gibi küçük görünen detaylar bile, aslında erkek iktidarının gündelik dile ve kararlara nasıl sızdığını gösterir. Burada, Judith Butler’ın toplumsal cinsiyetin performatif doğasına ilişkin tezi, Zerrin’in “karar verememe hâli” üzerinden beden politikalarıyla kesişir.


Sessizlik, bastırılmışlık ve ironik dönüşüm

Kitap boyunca kadın karakterler, açık isyandan çok içsel kırılmalarla, sessiz bir direniş biçimi geliştirir. “Akşam Olur Gizli Gizli” öyküsündeki Arif karakteri üzerinden kurulan anlatı ise yaşlı erkekliğin yalnızlıkla birleştiği anlarda nasıl kırılganlaştığını gösterir. Ancak bu kırılganlık, kadına yönelik duygusal manipülasyonla örtülür. Bu yönüyle öykü, Hélène Cixous’nun kadın yazınına dair "écriture féminine" (kadınsı yazı) kavramı üzerinden okunabilir. Çünkü anlatıda ataerkil dilin dışında, duygusal ve içsel bir ritim inşa edilmiştir.


Bellek, çocukluk ve travmanın gündelik temsili

“Evin Sakinleri”, “Dalgalar ve Gölge Fesleğeni” gibi öyküler, çocukluk ve ergenlik çağındaki karakterlerin gözünden şekillenen olay örgüsüyle, travmatik hafızanın nasıl sıradan anlar içine sızdığını gözler önüne serer. Bu öykülerde kullanılan birinci tekil şahıs anlatıcı, hem olayların duygusal yoğunluğunu arttırmakta hem de anlatıcının öznel deneyimini belirginleştirmektedir. Özellikle çocuk bakış açısının masumiyetle kırılan gerçeklikle karşılaşması, Benjamin’in “hikâye anlatıcısı” figürünü akla getirir: Travma, kelimelere dökülmese bile anlatının atmosferine sızar.


Sınıf, emek ve erkeklik eleştirisi

“Adamım Muhammed Ali” adlı öykü, erkeklik mitosunu sorgulayan ironik bir anlatıdır. Emekli bir boksörün düşüş süreci, yalnızca fiziksel değil, simgesel bir çöküş olarak da kurgulanır. Abinin kendini Muhammed Ali ile özdeşleştirmesi, toplumsal erilliğin efsaneleşmiş biçimlerine duyduğu hayranlığın bir sonucudur. Ancak sonunda, kahramanlık miti parçalanır ve karakter, psikiyatrik hastaneye yatırılan bir figüre dönüşür. Bu noktada, Raewyn Connell’in hegemonik erkeklik kavramı üzerinden metin okunabilir; çünkü anlatı, bu hegemonik yapının nasıl çökebileceğini göstermekle kalmaz, aynı zamanda toplumun bu çöküşe olan tahammülsüzlüğünü de yansıtır.


Biçimsel özellikler ve anlatı dili

Kitaptaki öyküler, genellikle iç monolog, doğrudan anlatım ve diyaloglarla ilerler. Bu dilsel tercihler, karakterlerin ruhsal çözülmelerini ve duygusal salınımlarını daha görünür kılar. Şensöz’ün dili sade ama derinliklidir; anlatının şiirselliği, özellikle duygu geçişlerinde belirginleşir. Betimlemelerde seçilen imgeler ise gündeliğin içinde metaforik anlamlara bürünür: kurbağaların gökten yağması, sıradan bir düğünü hem absürdleştirir hem de anlatının duygusal zirvesi hâline getirir.


Kurbağa Yağmuru, görünürde sessiz, kırılgan, bazen de sarkastik karakterlerin mikro düzeydeki çatışmaları üzerinden, toplumsal yapıların nasıl işlediğini gösteren güçlü bir öykü kitabıdır. Gündelik hayatın içinden seçilen basit ayrıntılar, derin duygusal ve ideolojik çatışmaların taşıyıcısı hâline gelir. Kadınlık, yaşlılık, sınıfsal baskı, erkeklik miti gibi temalar, duygusal yoğunluğu yüksek ama abartısız bir anlatı diliyle harmanlanır. Bu yönüyle kitap, hem feminist edebiyat hem de çağdaş Türk öykücülüğü içinde dikkate değer bir konumda durur.


Kaynakça ve Kuramsal Temeller 

  • Judith Butler, Gender Trouble

  • Hélène Cixous, The Laugh of the Medusa

  • Michel de Certeau, The Practice of Everyday Life

  • Walter Benjamin, The Storyteller

  • Raewyn Connell, Masculinities


KURBAĞA YAĞMURU

Iraz Şensöz

Parma Kitap, 2025

Tür: Öykü

69 s.

Yorumlar


bottom of page