“Kim bilir, belki de özgürlük bilincimiz bir yanılsamadır.”
Aynur Kulak, Lars Svendsen'in Özgürlüğün Felsefesi isimli kitabı üzerine yazdı: “Düzen kurma, kontrol, asayişi sağlama gibi sebeplerden belki de, en çok bu çağda özgürlüğe karşı kurgulanan kurallar çoğalarak devam ediyor.”
“Özgürlük, kendimiz üzerinde çalışmaya devam ederken
geliştirdiğimiz ömür boyu sürecek bir beceridir.”
Lars Svendsen
Çağ, dönem, yönetim biçimi ne olursa olsun özgürlük kavramı üzerinde düşünülmeye, konuşulmaya ve tartışılmaya devam edecek. Sadece bir kavram tartışmasının dışında insan düşünüldüğünde alınan nefes, içilen su kadar elzemliği tartışılmaz olan özgürlüğün değeri tartışılmaz hiç şüphesiz. Fakat tartışılıyor işte ve güncel, modern felsefe içerisinde de halihazırda üzerine kitaplar yazılıyor. Düzen kurma, kontrol, asayişi sağlama gibi sebeplerden belki de, en çok bu çağda özgürlüğe karşı kurgulanan kurallar çoğalarak devam ediyor. Bireyselleşme tüm aşamalarıyla benimsenip, hayata geçirilirken modern birey için (postmodern birey de diyebiliriz) toplumlardan veya bazı topluluklardan gelen kullanım kılavuzlarını veya reçeteleri yekten kabul etmek mümkün görünmüyor artık. Özgürlük -bu aşamada- tanımı yeniden oluşan, günlük yaşam pratikleri, uzun veya kısa vadeli seçimleri yeniden şekillenen bir kavrama dönüşüyor yeni sorularıyla beraber. 21. Yüzyılda özgürlük toplumlardan ziyade bireyler için ne anlam ifade ediyor? Modernite bu anlamda birey adına felsefesini nasıl oluşturuyor? Peki sadece insan için mi sorulmalı bu sorular? Doğa, hayvan, nesneler için de özgürlük neyin ifadesi, neyin karşılığı olarak karşımıza çıkıyor, yaşamı ve tüm algıları nasıl şekillendiriyor? Özgürlük, dönem veya bu durumlara ilişkin politik olarak yönetim biçimleri nasıl şekillenirse şekillensin sonsuz sorular silsilesidir hiç şüphesiz.

Çağdaş felsefe adına düşünen, konuşan, yazan; çağdaş felsefenin önemli temsilcileri arasında yerini alan bir Lars Svendsen kitabı daha Özgürlüğün Felsefesi adıyla kitap raflarındaki yerini aldı. Kötülüğün, Korkunun, Yalnızlığın Felsefesi ve Hayvanları Anlamak kitaplarından sonra Özgürlüğün Felsefesi kitabı da, -Svendsen kitaplarına yaptığı nitelikli çevirilerle büyük katkı sağlayan Murat Erşen çevirisiyle elbet- yayımlanarak okuyucusuyla buluştu. Ve artık gördük ki; çağdaş felsefenin önemli temsilcilerinden biri olan Lars Svendsen, felsefeyi kavramlar üzerinden anlamaya, yorumlamaya ve bize aktarmaya çalışarak çağdaş felsefe adına önemli bir külliyatın altına imzasını atmakta. Yazının girişinde alıntıladığım “Özgürlük, kendimiz üzerinde çalışmaya devam ederken geliştirdiğimiz ömür boyu sürecek bir beceridir.” cümlesi kitabın son cümlesidir aslında fakat bu son cümle Özgürlüğün Felsefesi'nin ana izleğini bütünüyle niteler. Ve bu nitelemeye kitabın en başından, -Önsöz bölümünden- Lars Svendsen’in şu cümlesiyle destekleyerek kitaba giriş yapılabilir: “Sonuçta özgürlük, ontolojik ve metafizik yönlerinden politik ya da kişisel yönlerine kadar çok boyutlu bir olgudur”
Ontolojik Özgürlük
Çok boyutlu bir olgudan, insan yery