Düşten doğan öyküler
- Litera
- 50 dakika önce
- 3 dakikada okunur
Ali Çağlar Kale, Çemen Tozbey'in ilk öykü kitabı, Akaşa’nın Doğumu üzerine yazdı:
"Yazarın güçlü dili, çoklu anlatıcı kullanımındaki yetkinliği, zaman sırasına göre verilmeyen çarpıcı olay örgüleri, hakikati kendine has düş gücüyle yeniden ürettiği metinleri, bu insanlık hallerini kendi özgür ruhu ve kalemiyle somut gerçeklikten söküp çıkarıyor."

Hiç kuşkusuz teknolojinin ilerlemesi, öykü türünün okura ulaşılabilirliğini etkiler ve onun yeniden şekillenmesinde doğrudan rol oynar. Dünün sosyal ilişkilerinin, bireyin iç-dış sıkıntılarının, yaşadığı çatışkıların, hayat beklentilerinin, bugünle aynı olmadığını yazarın hatırlaması gerekir. İnsanı, yaşadığı yeni dünya ve toplum bağlamında ele alan çağdaş öykü yazarının kendi öz meselesini farklı tekniklerle, dilin her türlü olanağını kullanarak özgün bir bakış açısıyla anlatmasını bekler günümüz okuru. Toplumumuzda ve dünyada yeni bir sahicilik hâkimken öykünün de güncele ayak uydurması, dahası bu dönüşümün yalnızca bir nesnesi değil öznelerinden biri olması gerekir.
Öykünün bu bahsettiğimiz değişen misyonunu başarıyla sürdüren öykücülerden biri de Çemen Tozbey’dir. Tozbey, ilk öykü kitabı olan Akaşa’nın Doğumu'nda insanlık hâllerini anlatıyor; toplumun her kesiminden insan, onun öykülerinde hayat buluyor. Çemen Tozbey’in güçlü dili, çoklu anlatıcı kullanımındaki yetkinliği, zaman sırasına göre verilmeyen çarpıcı olay örgüleri, hakikati kendine has düş gücüyle yeniden ürettiği metinleri, bu insanlık hallerini kendi özgür ruhu ve kalemiyle somut gerçeklikten söküp çıkarıyor. Yazarın bu ilk kitaptaki tüm öyküleri, onun imgeleminden doğan sancılı bir doğum gibi. Tozbey’in düş gücü kitabın ana rahmi.
Bu yaratıcı düş gücü, bireyi ait olduğu doğadan ve bütünden ayırmadan yaradılışa büyük bir saygı duyarak sunuyor okura. İnsanın insana yaptığı zulmü, işkenceyi, sömürüyü çarpıcı bir dil ile dramatize etmeden mahkûm ediyor. Yazarın, bu ilk kitaptaki öykülerinde anlatımın doğallığı ön planda. Cümlelerdeki söz dizimi, dilin akıcılığı bu doğallığı destekliyor. Tozbey, vermek istediği iletileri, özgün metaforlar kullanarak okura sezdirmeden yerleştiriyor metinlere.
Yazarı çağdaş öykücülüğümüzde ön plana çıkaran etmenlerden biri de Akaşa’nın Doğumu'nda kullandığı teknikler ve sürprizli sonları tercih etmesi. Hemen hemen kitaptaki tüm öyküler çok katmanlı bir yapıya sahip. Her birinde birden fazla teknik kullanıyor yazar. Örneğin, kitaba adını veren “Akaşa’nın Doğumu” adlı öyküde üst kurmaca tekniğiyle, öykü içinde başka bir öykü anlatılıyor. Kurgunun dikkate değer diğer yanıysa “Akaşa’nın Doğumu” öyküsünde, “Akaşa” adlı öykü karakterinin doğumunu bir bebeğin doğumu gibi anlatarak yazarın zihniyle kadının doğurganlığı arasındaki yaratıcı benzerliği ortaya koyması. Yazarın bilinçaltında önce “Akaşa” doğuyor, sonra “Akaşa”nın yazarın bilincine çıkarak orada var olmaya gösterdiği üstün çaba, “Akaşa”nın diğer öykü kardeşlerinin yaratılmasına neden oluyor. Öyküde kullanılan “Akaşa” karakter ismi, sözlük anlamıyla benzer bir yapıda her şeyin kaynağı, evrenin sırrı olarak karşımıza çıkıyor. Burada da yine her şeyin kaynağı olan “Akaşa” ile kadının doğurgan yaratıcılığı arasındaki benzerliği görüyoruz.
Yazarın bir başka dikkat çeken “Asalak” adlı öyküsünde de kuşaklar boyu devam eden davranış problemleri; tıpkı genlerimiz gibi atalarımızdan aktarılarak anlatılıyor. Bizim içimizde yaşayan ve bizden sonraki nesillerde varlığını sürdürerek hayatı hepimize zehir eden sorunlu davranışsal tepkileri odağa alıyor. Öyküde atalarından gördüğü kötü muamele sonucunda kendi kızına da kötü davranan psikolojisi bozulmuş bir anneyi görüyoruz. Annenin içinde bulunduğu ruh hâli şu cümlelerle dile geliyor yazarın kaleminde: “Kanımdaki asalak taşınma telaşında. Kızıma yerleşmek istiyor. Onun damarlarında yaşayacak. Anneannemden anneme, annemden bana, benden kızıma, kızımdan torunuma. Kendine yeni kurbanlar bulacak. Bu döngü sonsuza kadar devam edecek böyle. Anneannem öldü, annem öldü, ben öleceğim, kızım ölecek… Herkes ölecek ama asalak sonsuza kadar yaşayacak. Bu lanet döngüyü kırmanın bir yolu olmalı. Ama ne?”
Kitabın ilk öyküsü olan “Tanrı’dan Korkmaz Cırcırlar”da ise iki Rum aşığın gözüyle mübadillerin yaşadığı zorluklara dikkat çekiyor yazar. Öyküde yer alan cırcır böcekleri ile kötü insanlar arasında sıra dışı bir metafor var. Bu öykü de yazarın diğer öyküleri gibi dil, kullanılan teknikler, benzetmeler açısından büyük bir zenginlik içeriyor. Üst kurmaca, geriye dönüş, iç çözümleme gibi birçok tekniğin iç içe kullanılması öykülerdeki derinliği artırıyor.
Akaşa’nın Doğumu her açıdan başarılı bir ilk kitap olarak karşımıza çıkıyor ve ilgiyi fazlasıyla hak ediyor.
AKAŞA'NIN DOĞUMU
Çemen Tozbey
Parma Kitap, 2025
Tür: Öykü
120 s.
Comments