top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara
Yazarın fotoğrafıLitera

Akıl Sır Ermeyen Bir Geveze, Akıl Sır Ermeyen Bir Kitap

Bilge Demir yazdı: Michael Brooks, Akıl Sır Ermeyen 13 Şey’de bilim insanından meraklısına, hiçbir şeyden haberi olmayandan kulaktan dolma bilgiyle caka satanına, hepimizin tam anlamıyla taşları yerine oturtamadığı konularla ilgileniyor.


Bilge Demir


Hadi şunu itiraf edelim: Bilim onu hemencecik anlayabileceğimize dair o tuhaf dürtüyü ara sıra içimize salar. Muhteşem bir edebi metinden ya da katarsisi bol bir filmden heyecanla çıktıktan sonra kendi sıkıcı gerçekliğimize adapte olmak can sıkar tabii. Oysa her şey elimizin altında, bu koca evren avuçlarımızın arasındadır! Tez elden hazırlıklar başlar; popüler bilim kitapları, karizmatik ve komplike isimleriyle makaleler, belgeseller... Tüm bunlar iyice maymun iştahlı olmamıza sebep olur ama yola tam da böyle bir açıklıkla çıkılır. Her şey hazırdır; ya evin bir köşesi ya da kütüphanelerin sessiz sedasız bir masası hayatın bu dönüm noktasına şahit olacak, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. İlk cümle okunur ve her şey yavaş yavaş akmaya başlar. Dakikalar sonra okurun, hayatı asla eskisi gibi olmayacak o bilim âşığının gözleri hiç durmadan kıpırdıyor olsa da zihninde derin bir sessizlik ve tek bir soru vardır:


Ne? Bilim ilk başta hiçbir şeyin yerine oturmamasıyla, soruların havada uçuşmasıyla övünür ve öğrencilerinin de endişesini dindirir. Ancak zihnin boş duvarlarına çarpan ve sinir bozucu bir şekilde eko yapan “Ne?” sorusunun da bizi teşvik edemeyeceği ortadadır. Hazırlanan okuma listeleri ve coşkuyla masanın üstüne yığılan kitaplar zamanla yerini tüketilebilir sosyal medya içeriklerine ve en nihayetinde yine kurgunun zahmetsiz ve göz kamaştırıcı dünyasına bırakır. Kitaplar da evin tozlu köşelerinde, tuhaf bir gerilim saçarak öylece durmaya devam eder.


Ancak her zaman böyle olmak zorunda değil.


Eğer siz de bu talihsiz bilim âşıklarından biriyseniz, muhtemelen Michael Brooks ismini tanıyacaksınız. Pek çok bilim kitabı kaleme almış İngiliz bilim yazarı, aynı zamanda New Scientist dergisinin editörü ve gevezeliğine asla ket vurmayan bir entelektüel. 2008 yılında yayımlanan kitabı 13 Things That Don't Make Sense ise Aslı Koruyucu ve Bilhan Gözcü’nün çevirisi ve Akıl Sır Ermeyen 13 Şey: Çağımızın En Şaşırtıcı Bilimsel Gizemleri ismiyle, Düşbaz’ın Ocak listesinde yer alarak yıllar sonra bizlerle buluşuyor.


Brooks, Akıl Sır Ermeyen 13 Şey’de bilim insanından meraklısına, hiçbir şeyden haberi olmayandan kulaktan dolma bilgiyle caka satanına, hepimizin tam anlamıyla taşları yerine oturtamadığı konularla ilgileniyor. Kayıp evren, özgür irade, plasebo etkisi, seks, ölüm... Bunların hepsi hakkında bir bilgimiz var belki. Onları ya bir inanç ya da kültür olarak hayatımızda yer verdiğimiz dinlerde ya da bilimin “kale almayacağını” düşündüğümüz basit ve rutin yaşantılarımızda anlamlandırabiliyoruz. Bilim insanları da bu bilinir bilinmezliği bir şekilde organize ediyor işte: Ya onu bir paradigmaya yerleştiriyor (kimi zaman sıkıştırıyor), ya görmezden geliyor ya da bir delilikle her şeyi yeni baştan çözmeye çalışıyor (ki bunun sık tercih edilen bir yol olmadığını da söylemek gerek). Oysa Brooks hepimizi yürümeye korktuğumuz o yola sokmak istiyor. Plasebo etkisini komşunuzun dedesinin iflah olmaz tedavi sürecinde mi gözlemlediniz; özgür irade hakkında pek dokunaklı kurgular mı okuyorsunuz; ölümü açıklamak için din, dini “tatsız” bulanlar için mitoloji mi var? Brooks tam bu noktada “Durun!” diyor sanki, akıl sır ermeyen tüm bu şeyler hakkında tüm bunlardan sıyrılan ama asla hayattan izole olmayan anlama çabaları da var.


Akıl Sır Ermeyen 13 Şey’in dili bir bilim kitabından beklenecek ağırlıkta değil. İlginç bir şekilde çalışmanın bütünündeki dil ve binlerce ayrıntıdan oluşan bu çok katmanlı yapı, Brooks’un jest ve mimiklerini ele veriyor sanki. Yazının başında da dediğimiz gibi, karşımızdaki başka tür bir geveze ve bizi her an buna ikna ediyor. Onun cümleleri boyunca adeta bilime karşı sabırsız ama çok meraklı, genç bir öğrenci gibiyiz. Brooks sonsuz merakımıza saygı duyuyor ama bir yandan da evrene dair bilgimizin çok çok kısıtlı olduğunu hatırlatıyor bize. Bunu yaparken “Evren karşısında bir hiçsin!” klişesine boğmuyor bizi ama onun yörüngesinden de sapmıyor. Yine de çok başka türden, tuhaf bir umut ve heyecan veriyor bize: Bu 13 çok bilinen bilinmez konu, aslında evrenin biraz olsun keşfedilemediğini söylerken, “Alın, keşfedin,” dercesine kocaman kapılar aralıyor okur için. Hangi okur bayılmaz ki buna?


Düşbaz’dan Aslı Koruyucu ve Bilhan Gözcü’nün çevirisiyle çıkan Akıl Sır Ermeyen 13 Şey, popüler bilim kitaplarını yakından takip eden ve nispeten üst ya da özel okur olarak adlandırabileceğimiz o grup için pek yeni şeyler söylemiyor olabilir belki. Gelgelelim, Brooks’un amacı da yepyeni şeyler söylemek değil. Onun çalışması aslında tam da Düşbaz’lara; düşünerek ve düşleyerek yaşayanlara...


AKIL SIR ERMEYEN 13 ŞEY: ÇAĞIMIZIN EN ŞAŞIRTICI BİLİMSEL GİZEMLERİ Michael Brooks

Düşbaz Yayınları, 2022

Çeviri: Bilhan Gözcü

288 s.

Comments


bottom of page