İklim Krizine Asya'dan Bakış
Nagihan Kahraman, Amitav Ghosh'un Büyük Kaos: İklim Değişikliği ve Hiç Düşünülmeyenler adlı kitabı üzerine yazdı: "'Farkındalık cehaletten bilgeliğe en iyi geçişlerden biridir.' (s.12) diyen Ghosh'un bu kitabı, iklim krizinin somut etkileri dışında edebiyat, tarih ve politika gibi soyut alanlarda da okumak isteyenlerin ilgisini çekecektir."
"Fakat bu değişikliklerin gerçekleşmesinden önce -iklim değişikliğinin bizi değiştirebileceğine inanmadan önce- bakışlarımızı hakikatten kaçırmaktan vazgeçmemiz gerekmektedir." İşte Bu Her Şeyi Değiştirir, Naomi Klein
Doğayla olan ilişkimiz uzunca bir süredir sıkıntılı maalesef. İnsanlar çoktandır kendine ait olmayan bir şeyi hunharca kullanıyor. Doğa da bu zararların intikamını son yıllarda kat kat burnumuzdan getiriyor deyimi yerindeyse. İklim krizine dair gerçekleri Açık Radyo'da yer alan Açık Yeşil programı ile fark ettim ben. Ne kadar şanslıyız ki Ömer Madra ile Ümit Şahin'in birlikte hazırlayıp sundukları bu programın Açık Yeşil 1-2 olmak üzere kitaplaştırılmış hâlleri de elimizde mevcut. Bu konuda bir diğer büyük isim elbette ki Naomi Klein. İşte Bu Her Şeyi Değiştirir adlı kitabında şunları söyler yazar: "İklim değişikliği, uygarlığa yönelik bir uyandırma çağrısıdır. Bize, tamamen yeni bir ekonomik modele ve bu gezegeni paylaşmanın yeni bir yoluna ihtiyacımız olduğunu anlatan (ve yangınların, sellerin, kurakların ve soyların tükenmesinin lugatiyle dile dökülmüş) güçlü bir mesajdır. Bize evrim geçirmemiz gerektiğini anlatan bir mesaj."(s.36) İşte bu artan felaketler, olağan dışı doğa olayları, iklimin değişmesi temelde bir krizin işareti. Amitav Ghosh bu durumu "Büyük Kaos" olarak nitelendiriyor. 1956 yılında Kalküta'da doğan yazar doğa, çevre ve eko-eleştiri temalarını işleyen pek çok esere imza attı. 2015 yılında ise bu konuları derinelemesine irdelediği bir inceleme kitabı kaleme aldı. Büyük Kaos: İklim Değişikliği ve Hiç Düşünülmeyenler adlı bu kitap geçtiğimiz günlerde raflarda yerini aldı. Çevirisini İrem Uzunhasanoğlu'nun yaptığı eser Timaş Yayınları etiketi ile okurların beğenisine sunuldu.
Ghosh, iklim krizini odağına aldığı bu kurgu dışı eserini üç ana başlık hâlinde konumlandırmış: "Edebiyat", "Tarih" ve "Politika". Yazar ilk olarak iklim değişikliğinin kurgu eserlerde yer almadığına değiniyor. Deyimi yerindeyse iklim değişikliği edebî kurguya direniyor. İklim krizi edebiyatta kendine ancak bilim kurgunun yeni bir alt dalı olarak yer bulabiliyor. Buna literatürde "İklim kurgu(cli-fi)" deniyor. Çünkü maalesef iklim kurguların çoğu gelecekte geçen felaket hikayelerinden oluşuyor. Halbuki 19. yüzyılda birçok eserde, örneğin Madam Bovary'de doğa, sıradan kahramanlarla dolu. Günümüzde ise öyle değil. Bill McKibben'in deyişiyle bizler artık "doğa-sonrası" bir dünyada yaşıyoruz. Bu da beraberinde akıllara "tekinsiz" kavramını getiriyor. Devamında ne olacağının garanti olmadığı bir durum söz konusu. Bu da iklim kriziyle birlikte bir tahayyül krizi yaratıyor yazara göre. Yazar; Mumbai, Chennai ve Kalküta gibi bölgelerden örnekler vererek olağan dışı hava olaylarını sıralıyor. Kendisinin de romanlarında birçok fırtınaya, sele yer vermesine rağmen 1978 Mart'ında Delhi'de görülen kar fırtınası ve doluya hiç değinmediğini edebî açıdan derinlemesine sorguluyor.
Kitabın ikinci bölümünde ise mevcut iklim krizini tarihsel açıdan kapitalizm ile ilişkilendiriyor ve bu tarihsel süreci oradan da imparatorluk ve emperyalizme bağlıyor. Genelde Avrupa merkezli olarak okumaya aşina olduğumuz iklim krizini Asya ekseninde değerlendirme imkanı buluyoruz böylece. Pakistan, Bangladeş, Hindistan ve Vietnam gibi ülkelerde görülen çölleşme, su krizi, tarım alanlarının azalması ve ülkelerin deniz seviyesinin altında kalması sorunları okuyoruz. Asya'da 1980'lerden itibaren iklim krizini iyice arttıran etkenlerden birinin de sanayileşme olduğunu anlatıyor uzun uzun. Bunu yaparken Avrupa ile Asya'nın karşılaştırılmasına dair, Asya'yı koruyor gibi bir üslûbu var Ghosh'un. Şu cümlelerinde de bunu açıkça görmek mümkün:
"Şu anda iklim krizini hızlandırmakla suçlanan Hindistan ve Çin'de krizden çok önce bunu anlayan önemli sayıda insan vardı."(s.124)
Yazarın edebiyat ve tarihten sonra Büyük Kaos'u ilişkilendirdiği diğer bir kısım ise "Politika". Bu bölümde de yazar Asya'yı diğer toplumlarla karşılaştırmaya devam ediyor. İklim krizinin "özgürlük" kavramına meydan okuduğunu ve yazar ile sanatçıların politik duruşlarının bu konuda oldukça önemli olduğunu savunuyor. Bu bölümde yine merkezde Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Sri Lanka ve Nepal var. Bu ülkelerin çaresizliğini uzun uzun anlatıyor sayfalarda: "Siyasi seferberlikle küresel ısınma arasında geçişli bir bağlantının olmayışı ve iklim değişikliği, en savunmasız Güney Asya ülkelerinde olduğu kadar hiçbir yerde belirgin olmamıştır."(s.136) Amitav Ghosh, karbon yoğun endüstriyel ekonomiye karşı "samimiyet siyaseti"yle mücadele edilemeyeceğini düşünüyor. Bu sebeple de son yıllarda artan birçok aktivistin ve bu konu hakkında düşünüp fikir yürüten insanların bu krizi artık her şeyden öte "ahlâkî" bir sorun olarak gördüğüne değiniyor. ABD, Büyük Britanya, Avustralya, Kanada ve Yeni Zelanda gibi ülkelerin hâlâ devam eden "Bırakın yapsınlar" ideolojisinin dünya siyasetinde oynadığı rol büyüktür. Tam da bu sebeple bu küresel bir krizdir. İklim krizi dünya çapında güç dağılımını da derinden etkileyecektir şüphesiz. Yazar bu sebeplerle geleceğin nasıl şekilleneceğinden ötürü kaygılı. Bizden sonrakilerin hepimizi suçlayacağını öngörüyor:
"Gelecek nesiller, Büyük Kaos'a dönüp baktıklarında, iklim krizini ele almadaki başarısızlıklarından dolayı bu zamanın liderlerini ve politikacılarını suçlayacaklar. Ancak sanatçıları yazarları da eşit derecede suçlu tutabilirler, zira olasılıkları hayal etmek politikacıların ve bürokratların işi değildir." (s.145)
Peki hiç umut yok mu? Yazara göre yine de küçük bir umut her zaman var. En azından artık farkındayız bu gerçeğin. "Farkındalık cehaletten bilgeliğe en iyi geçişlerden biridir."(s.12) diyen Ghosh'un bu kitabı, iklim krizinin somut etkileri dışında edebiyat, tarih ve politika gibi soyut alanlarda da okumak isteyenlerin ilgisini çekecektir. Küresel iklim krizi hakkında günümüzde artık birçok kitap var fakat görünen etkileri dışında pek konuşulmayan neden- sonuçları, bu konunun biraz dışında kalmış bir kıtanın, Asya'nın üzerinden okumak isteyenlere oldukça ufuk açıcı bir kaynak Büyük Kaos.
BÜYÜK KAOS: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE HİÇ DÜŞÜNÜLMEYENLER
Amitav Ghosh
Timaş Yayınları, 2022
Çeviri: İrem Uzunhasanoğlu
208 s.
Kommentare