top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara
  • Yazarın fotoğrafıLitera

Keşke Çevrilse: Sen Eşsiz Bir Kuşsun, AVA Klein

"Keşke Çevrilse"de bu hafta Carole Maso var. Fatih Balkış, dilin en berrak, düzyazının en görkemli haline erişen, "okurunu küçük rüzgârlara emanet eden", Amerikan yazınının periferisinde dolanan Maso'yu anlatıyor.


Fatih Balkış

Sen Eşsiz Bir Kuşsun, AVA Klein Amerikalı romancı, şair Carole Maso (1956), denemelerini topladığı Break Every Rule (2000) adlı kitabında, Amerikan yazınının periferisine düşen edebiyat anlayışının temel izleklerini okurla paylaşırken aynı zamanda yapıtlarına girebilmek için gerekli olan çeşitli patikaları da aydınlatmayı ihmal etmez. Yayımlamaya başladığı 80’li yıllardan itibaren feminizmden erotizme, kadın bedeninden cinayete, hastalıktan ölüme kadar içine girilmesi zor, yüzleşilmesi kolay olmayan metinler üreten Maso, kurguyu ve dili yeniden icat ederek klasik romandaki karakter oluşumunu yok saymıştır.

Maso’nun ilk romanı Ghost Dance’de (1986) ve peşinden gelen The Art Lover’da (1990) benzer bir temayla, entelektüel (filozof-şair) anne ve babanın ölümünden-intiharından sonra, onlardan kalanlarla yüzleşmek zorunda olan anlatıcılarla karşılaşırız. Medea’dan alınmış bir epigrafla açılan ve Maso’nun bir öfke romanı olarak tanımladığı Defiance (1998) ise bizzat öldürmenin estetiğinin yapıldığı sert bir metin olarak karşımıza çıkar. Aile içi ilişkilerin, kayıp kardeşlerin, ölümün ve başa çıkılamadığı için yaşamdan kaçmanın sorgulandığı bu metinlerin en başat özelliği dilin kullanılış biçimidir. Kuşkusuz Maso Fransız yazar, düşünür ve feminist kuramcı Hélène Cixous’nun dil üzerine geliştirdiği söylemlerinin etkisi altındadır. “İdeal olan,” der Cixous, “iyileştirdiği kadar, ayrıştıran bir dil yaratmaktır...” “...Eğer yeterince şeffaf, esnek ve yoğun bir dil yaratabilirsek parçalanmış olanın yeniden onanmasını sağlayabilir, içimizdeki henüz keşfedilmemiş derinliklere doğru yol alabiliriz.”

Maso kendisinin deyimiyle, en başından beri metinleri için aradığı dilsel yaklaşımı bu cümlede bulmuştur. Hatta 1993’te yayımlanan en önemli romanının, AVA’nın adını Cixous’nun Yahudi olan annesinden (Eve Klein) alır. AVA 39 yaşındaki karşılaştırmalı edebiyat profesörü Ava Klein, hastanedeki yatağında son gününe uyanmıştır. Sabah, Öğle ve Akşam olarak üç bölüme ayrılmış olan romanda Ava anımsamaya ve bizi anılar denizinde onunla birlikte ufka doğru açılmaya davet eder.

Cümlelerden, kısa dizelerden oluşan paragraflar, içinde şiir sanatının biçimsel özelliklerinin de kullanıldığı bir çeşit envanter çıkarma girişimidir. Ava Klein ölüme karşı çıkmak ve orada bir karanlığa ait olmayı reddetmek için anımsar. Eski evliliklerini, tek gecelik aşklarını ve şimdiki sevgilisini anımsar. An