top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara

“Akdeniz Aslında Küçük Bir Göl ve Mesafeler Sanıldığı Kadar Uzak Değil”

Mahir Ünsal Eriş, Töre Sivrioğlu ile Medeniyetlerin Şafağı - Akdeniz’in Öyküsü adlı kültür tarihi çalışması odağında söyleşti: "Dünyada farklı bir medeniyet havzasını temsil eden Doğu Asya ve kısmen Hindistan haricinde geri kalan ülkeler bir şekilde Akdeniz medeniyetinin mirasını temel alıyorlar diyebiliriz."





Bu röportajın benim için değer ve anlamı çok büyük. Çünkü, son sorudan da anlayacağınız üzere, röportaja konu olan kitabın yazarı Dr. Töre Sivrioğlu benim gezegen üzerinde varlığını sürdüren en eski ve yakın arkadaşlarımdan biri. Çocukluğumuzdan -zannederim ortaokul yaşlarımızdan- beri hep aynı şeyleri merak ettik, aynı şeyleri öğrenmeye heveslendik. O bu heveslerin peşinden giderek bir araştırmacı-akademisyen oldu ve birbirinden çarpıcı eserler vermeyi sürdürüyor. Geçtiğimiz günlerde Epsilon Yayınları, Medeniyetlerin Şafağı - Akdeniz’in Öyküsü adlı muhteşem bir kültür tarihi çalışması yayımladı. Bu kitap, tahmin edeceğiniz gibi, Töre’nin kaleminden çıktı. Ben de kendisiyle hem bu kitaptan, hem Akdeniz’den hem de müstakbel çalışmalarından bahseden küçük bir söyleşi gerçekleştirmenin muvafık olacağını düşündüm. Kendisine de, yayıncısına da çok teşekkür ederim.



Akdeniz neden bu kadar önemli? Biz burada yaşadığımız için mi yoksa bütün dünya için mi önemli bu deniz?

Akdeniz aslında biz içinde yaşadığımız için ve asıl olarak da Akdeniz kültürü uzun bir süredir dünyada başat/egemen kültürü temsil ettiği için önemli. Şöyle bir düşünelim bugün Avrupa/Batı medeniyeti denilen olgunun doğum yeri Akdeniz havzası; Fenike, Girit, Yunanistan, Roma bu medeniyetin temel kaynakları…. Batı felsefesi, tiyatrosu, demokrasisi, hukuk sisteminin temelleri burada atıldı. Seküler olmayan kaynaklar da yine Akdeniz kökenli Filistin’de doğan tek tanrı fikri gibi… Tabi bir de bunların dünyaya ihracı meselesi var. Büyük İskender’den beri Akdeniz medeniyeti kendini daha uzak coğrafyalara yaymış ve yaymakta…Mesela Latin dilleri bugün Amerika kıtasında sanırım nüfus açısından başat dil grubu… Filistin kaynaklı üç inanç biçimi günümüz dünyasında en yaygın inanç sistemlerini temsil ediyor. Bütün dünya Fenike’den doğan bir yazı sistemini kullanıyor ya da buna bir şekilde aşina… Aslında dünyada farklı bir medeniyet havzasını temsil eden Doğu Asya ve kısmen Hindistan haricinde geri kalan ülkeler bir şekilde Akdeniz medeniyetinin mirasını temel alıyorlar diyebiliriz. Elbette burada sorulacak asıl soru bu nasıl olabildi? Neden Hint veya Çin medeniyeti değil de Akdeniz medeniyeti “evrensel” bir etki ve başarı kazandı?



Neden kazandı?