top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara
  • Yazarın fotoğrafıLitera

Öykü: Poşette

"Gözümün içine bakıyor herkes, bu ne böyle, pimi ne vakit salıvereceğim diye seyrediyor hepsi beni. Cenazeler de iki perde bu aralar."


Melike Pehlivan İşler

Çöp akmış. Poşet yine delik çıkmış. Para verip aldıkların bile delik çıkıyor, hiç şaşmaz. ‘Her gelen de basıp eve mi giriyor?’ Bu ne kalabalık. Ne zaman biter ki bu Başınız sağ olsun işkencesi. Gözümün içine bakıyor herkes, bu ne böyle, pimi ne vakit salıvereceğim diye seyrediyor hepsi beni. Cenazeler de iki perde bu aralar.


Ses boşluktan geldi.


Tanıdık bir sesti, tıpkı onunki gibi çatallı bir yankısı vardı. Aşırı içki, sigara yaptıkları gecelerin sabahında ikisinin de sesi çıkmazdı pek. Sabah sabah buğulu gözlerle bakışır, banyoya koşarlardı arka arkaya. Sonrası kaçınılmaz ve katlanılmaz gürültü, ifrazatı atana kadar. Çıkıp da baksa mıydı sesin sahibine? Yakışmazdı. Cenaze sahibiydi o.


Cenaze sahibi. O ne biçim laf. Her bokun sahibi olacağız ya… Bugün duydum da. Sabah belediye görevlisi bağırıyordu: Cenaze sahibi nerede?


Başrol oyuncusu gibi kalabalıkta spot ışıkları altında kaldı birden. Bir kağıt uzattı görevli.

“Ceset kül olmuş, dedi itfaiye eri, Abla, doğru mu?”

Gözlerini kağıttan silah doğrultur gibi yavaş ve keskin bir hareketle kaldırıp,

“Yangında öldü babam,” diyebildi.

“Başınız sağ olsun.”


Ses boşluktan geldi.

Kapı açıktı, apartman boşluğundan yankılanıp da kulağına çalınıyordu.


“Kızı olacak bir tane, Sıla. Nerede acaba Sıla Hanım?”


Adam sora sora ilerliyor, insanlar kına gecelerinde mum tüneli yapan yakın arkadaşlar misali açılıp yol veriyorlardı.


“Sıla, hah burdasın, başın sağolsun…”


Ses bu kez çok yakındaydı. En son ne zaman duymuştu bu sesi? Çiçek bozuğu yüzünün üzerinde iki fener gibi parlayan ela gözlerini görünce koltuğa bırakıverdi kendini, yanıma otur der gibi.