Iris Murdoch’un Deniz Deniz’inde aşk ve gerçeklik
- Litera

- 58 dakika önce
- 3 dakikada okunur
S. Serdar Yegül, Iris Murdoch’ın Deniz Deniz romanı üzerine yazdı: "Murdoch, Deniz Deniz’de insanın değişmeyen aşk inancıyla değişen gerçekliği arasındaki ince çizgiyi sorguluyor."

Yoğun şehir hayatından yorulan pek çok kişi, emekli olduğunda kırsalda yaşamayı, küçük bir toprak parçasını ekip biçmeyi ve kafasını dinlemeyi düşler. İrlandalı yazar Iris Murdoch’ın Deniz Deniz romanının başkahramanı Charles Arrowby da benzer şekilde Londra’da tiyatrodan emekli olduğunda taşrada yaşamaya planlar. Amacı; doğayla uyum içinde yaşamak, yüzmek, yürümek, basit yemekler yapmak ve hayatına yönelik çözümlemeler yaparak bir yaşam öyküsü yazmaktır.
Charles bu amaçlarını gerçekleştirmek için öncelikle, taşrada dalgaların aşındırdığı ıssız bir burunda, taştan yapılmış iki katlı bir ev satın alır. Evin su ve kanalizasyon sistemi olsa da elektrik ve ısıtma sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla ev rutubetlidir. Bu yüzden olsa gerek, romanda olaylar yaz mevsiminde geçmesine rağmen, okurken sürekli üşürüz.
Romanın ilk bölümünde Charles, denizde yüzdüğünü, yemeklik malzeme almak için köye indiğini, köydeki pub’a ve otele uğradığını ve evini temizlediğini anlatır. Çocukluğundan, anne babasının yaşayışlarından, bir meslek olarak tiyatroyu seçişinden ve tiyatrodaki insan ilişkilerinden bahseder. Anne ve babası ile toplu konutlarda geçirdiği yaşamı, avukat amcası Abel’i, onun zengin eşi Amerikalı Estelle Yenge’yi ve oğulları James’le birlikte geçirdiği zamanları anlatır.
Charles ergenlik döneminde Mary Hartley Smith isimli bir kıza aşık olur. Mary de Charles’a aşıktır. Okula birlikte gidip gelen iki aşık, aralarındaki ilişkiyi ailelerine açmasalar da on sekiz yaşına geldiklerinde evlenme planları yaparlar. Derken ergenlik dönemi sonunda Hartley, herhangi bir açıklama yapmadan Charles’ı terk eder. Karalar bağlayan Charles, Hartley’i düşünmeyi ve önemsemeyi hiç bırakmaz ve de hiç evlenmez.
Sürpriz Karşılaşma
Charles köye indiği bir gün, hiç beklemediği bir anda Hartley’le karşılaşır. Gözlerine inanamayan Charles, kendini şöyle bir yokladığında Hartley’e olan aşkının yerli yerinde durduğunu görür ve o muhteşem organize etme yeteneğini kullanarak Hartley’le görüşür. Öncelikle Hartley’e; onu neden terk ettiğini, bunu nasıl yapabildiğini ve üzüntüden ölüp bittiğini söyler. Hartley de ona: “Oyuncu olmanı ve üniversiteye gitmeni istemiyordum. Ve öyle otoriterdin ki, seni istemediğime karar verdim. Eğer seni yeterince sevseydim seninle evlenirdim; eğer beni yeterince sevseydin sen de benimle evlenirdin,” der.
Aradan yıllar geçmiş olmasına rağmen Charles, otoriter ve belirleyici tavrını sürdürmekte; Hartley’in hâlâ onu sevdiğine, ona âşık olduğuna ve bu aşkın Hartley’i ona getireceğine inanmaktadır. Hartley ise Charles’a: “Biliyor musun, seni bir merak iblisi yönetiyor; bir turist gibi hayatıma giriyor, kendini üstün görüyor, her şeyi karmaşık hale getiriyor ve dahası, her şeyi bir yılanbalığı gibi eğip büküyorsun” der.
Charles'ın Takıntıları
Charles’ın tiyatrodan arkadaşları ve kuzeni James farklı zamanlarda, Charles’a ziyarete gelirler. Böylece Charles’ın içinde yeniden alevlenen aşka şahit olurlar. Charles’ın kuzeni James: “Ona duyduğun aşk, askıda canlı kalmış. Onunla karşılaşman, ona eskiden duyduklarını yeniden canlandırıyor. Bu zihinsel bir oyun, bu senin sandığın gibi bir şey değil,” der. Ancak Charles ısrarcıdır ve James’e, “Aşk bütün bu olumsuz düşünceleri boşa çıkarır. Geçmiş hayallerle dolu bir çukur değildir. Geçmiş her şeyden önce gerçektir ve ona bağlı kalmak gerekir. Sonsuza kadar burada kalacağım. Çünkü bu benim görevim,” der.
Charles’ın tiyatrodan arkadaşı Lizzie ise: “Bütün bunlar bir rüya gibi” dediğinde ise Charles: “Bunlar bir rüya olamaz, saf aşk onu gerçek yapar” der ve ekler: “Hartley bana gelecek, gelmesi gerek. O daima benimleydi ve mutlaka bana dönecek. Emekli oluşum, buraya gelişim, bir anlamda dünyadan vazgeçişim hep onun içinmiş meğer! Çok uzun zamandır hayatımın anlamını ona verdim ve hâlâ onda duruyor” der. Bunun üzerine Lizzie: “Ya bu çok saf ve soylu bir şey, ya da sen delirmişsin” der.
Deniz Simgesi
Romanda olaylar ilerlerken, Charles, romanın diğer karakterleri ile birlikte denize girer çıkar ve düşüncelerini deniz simgesi üzerinden anlatır. Örneğin; suyun soğukluğu karşısında nefesinin kesildiğini ve saniyeler içinde kendini çılgınca bahtiyar hissettiğini söyler. Denizin sevindirici olduğunu, tuzlu suyun tadının umudun ve coşkunun tadı olduğunu söyler. Deniz’e “bütün düğümlerin çözücüsü” anlamını da yükleyen Charles, denizde yaşadığı ani mutluluğu, Hartley’le de yaşayacağına ve mutlu olacağına inanır.
Charles’ın deniz’e yüklediği yukarıdaki anlamların yanında, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın romanlarında “deniz”e verdiği “tamlık” anlamı (2) üzerinden de düşünecek olursak, Charles’ın deniz’de duyduğu “tamlık” duygusunu, Hartley’le evlenerek yeniden duymak istediği düşünülebilir.
Oysa yazar Iris Murdoch romanda bize, Charles’ın gerçekliğinin değiştiğini açık bir şekilde göstermektedir. Romanın ilk bölümünde Charles, Hartley’den sonra evlenmeyişini ona duyduğu aşka bağlarken, romanın son bölümünde Hartley’le evlenmeyişinin nedenini akıl hocası Clement’in yönlendirmesine bağlar.
Iris Murdoch’un Deniz Deniz romanında okuru aşkın ve gerçekliğin doğası üzerine düşünmeye davet eder. Charles her ne kadar zihnindeki “saf aşk” düşüncesinin değişmediğini düşünse de, yazar romanda bize, Charles’ın düşünme ve yaşama biçiminin (gerçekliğinin) değiştiğini göstermektedir. Diğer bir deyişle, Charles her ne kadar kendi gerçekliğini, yedisinde ne isem, yetmiş yedisinde de oyum gibi düşünsede, gerçekliği hiç de yedisindeki gibi değildir; yıllar içinde değişmiştir.
Peki ya biz! Yıldan yıla gerçekliğimiz değişmesine rağmen kendimizi hâlâ yedisinde ne isek yetmiş yedisinde de oyuz demeye devam mı etmekteyiz?
Kaynaklar:
1- Murdoch, Iris, Deniz Deniz, Ayrıntı Yayınları, İkinci Basım, 2020.
2- Oğuzertem, Süha, Eleştirirken, İletişim Yayınları, 2018.
DENİZ DENİZ
Iris Murdoch
Ayrıntı Yayınları, 2020
Çeviri: Nuray Önoğlu
512 s.













































Yorumlar