top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara
  • Yazarın fotoğrafıLitera

Satrancın başrolde olduğu romanlar

Netflix'in Walter Tevis'in Vezir Gambiti romanından uyarlanan dizisi hâlâ ortalığı kasıp kavuruyor. İlk olarak 1983'te yayımlanan roman aylardır çoksatar listelerinde ilk sıralarda. Bu vesileyle meraklısı için Litera Edebiyat olarak satrancın başrolde olduğu kitaplar listesi hazırladık.




Lujin Savunması: Vladimir Nabokov


Nabokov’un Rusça kaleme aldığı "Lujin Savunması" satranç düzleminde gerçek ile metafizik yaşamın, dahilik ile deliliğin, oyun ile oyuncunun karşılaşmasını konu alır. Lujin, satranç karelerinden oluşmuş gerçek dünya ile insanların gerçek yaşam dedikleri rüya arasında gidip gelen bir karakterdir. Dış dünyaya kapalı ve kendi içine dönük başkahraman, satranç tahtasında yaptığı hamlelerle iç dünyasını özgür bırakarak yaşadığı huzursuzluğun, baskının ve yaşam zorluğunun üstesinden gelmeye çalışır. Soyut dünyasında kendi gerçeğini bu oyun sayesinde kontrol altında tutabilirken bir rüyadan ibaret saydığı normal yaşamda tamamen savunmasız kalmaktadır.

Flaman Tablosu: Arturo Perez-Reverte 15. yüzyılda Fransa ile Burgonya Krallığı arasına sıkışmış küçük bir dükalık. Bir dük, bir düşes ve bir şövalye arasında, gerilimli bir aşk üçgeni. 1471'de, ünlü bir Flaman ressamı tarafından yapılan ve dükle şövalye arasındaki satranç oyununu konu alan bir tablo, daha doğrusu bir başyapıt. 20. yüzyılda, Madrid'de orta yaşlı, züppe bir antikacı. Sanat tarihi uzmanı ve restoratör bir genç kadın. Sanat eserleri simsarlığı yapan, galeri sahibesi bir başka kadın. Yakışıklı bir müzayedeci. Ve ölümler, cinayetler. Genç restoratör, ünlü bir tablodan yola çıkarak, günümüzden beş yüz yıl önce işlenmiş bir cinayete ışık tutmaya çalışır. Bu arada, tabloyla ilgilenenler teker teker öldürülmektedir. Genç kadın, cinayetlerin tabloyla ilişkili olduğundan kuşkulanır; dostu antikacıyla birlikte, tabloda resmedilen satranç oyunundaki hamleleri çözümleyerek katili bulmaya çalışırlar. Biraz Bach, biraz Bruegel, biraz Ortaçağ tarihi; Arturo Pérez-Reverte bu romanda bizleri bir katilin peşinde, heyecanlı ve keyifli bir iz sürme oyununa davet ediyor.

Satranç: Stefan Zweig

"Satranç", psikolojik tahlil yapma ve insan ruhunun derinliklerini anlatmada en önde gelen yazarlardan Stefan Zweig’ın intiharından önce tamamladığı son eseridir. Otobiyografik özellikler de taşıyan kitap, bir “satranç makinesi”ne karşı Nazilerin tecridi altında ruhi dengesini kaybetmiş, kendine bile yabancılaşmış birinin verdiği mücadeleyi derinliklerine doğru inerek anlatır. Kitap, bir satranç karşılaşmasını merkeze alsa da çok daha geniş bir konu yelpazesine sahip: Nazi barbarlığı; insanın mecbur bırakıldığı sınırlılıklar dahilinde kendini aşma çabası; umudun kayboluşunun getirdiği çaresizlik; yeni bir başlangıç için kendi kendine bile meydan okuma; hırsın akla karşı çıkışı; taşralı-şehirli, eğitimsiz-kültürlü, sonradan görme-aristokrat karşıtlıkları ve çelişkileri…


Lüneburg Varyantı: Paolo Maurensig

Hikâye zengin bir adam olan Frisch'in, bahçesindeki beyaz ve siyah mermerden karelerle döşenmiş satranç tahtası şeklindeki bir açıklıkta ölü bulunmasıyla başlar. Anlatı, intihar mı cinayet mi olduğu anlaşılamayan bu ölümün açıklanması üzerine kurulur. Birbirinin tamamen zıttı iki karakter, zulüm gören bir Yahudi ve acımasız, zulüm eden bir Alman, önce uluslararası bir turnuvada bir satranç tahtası üzerinde, sonra da bir Nazi toplama kampında "düello" yaparlar. Anlatı, Frisch'in ölümüne yol açan anların ve arka plandaki olayların tıpkı bir satranç oyunundaki hamleler gibi titiz bir şekilde yeniden inşasıdır.

Satranç Robotu: Robert Löhr


Venedik'in kurşun hücrelerinden Viyana İmparatorluk sarayına, Pressburg soyluların şatolarından Yahudi Mahallesinin sokaklarına - efsanevi bir buluş çevresinde soluk kesici bir tarihi roman. Saray danışmanı Wolfgang von Kempelen, 1770'te Habsburg Sarayında satranç oynayan robotunu sunduğunda, bu makine insan yüzyılının en büyük başarısı olarak kabul edilir. Ama gerçekte bu makinenin içinde bir cüce gizlidir ve bu insan beyninin hem ölümcül, hem de ölümlü olduğu ortaya çıkar.




bottom of page