Altıyedi Sanat Edebiyat Dergisi, 22. sayısını yayımladı
- Litera
- 3 gün önce
- 3 dakikada okunur
Kalabalık bir yazar, şair, çizer kadrosuyla çıkan Altıyedi’nin dosya konusu “Yollar” idi.

Dergi adına Kürşat Coşgun “Aut Viam Inveniam Aut Faciam” başlıklı yazısında şöyle seslendi:
Politika ile yatıyor, politika ile kalkıyoruz. Azgelişmişliğimizin en bariz göstergesi bu olsa gerek; sığ, düzeysiz ve kavgacı bir üslubun başat yöntem sayıldığı bir coğrafyada yaşıyoruz. Günlük politikanın yaşamın her zerresinde en belirleyici unsur olması diğer alanlara da yansıyor, bu durumun yarattığı düşünsel güdüklük bizi bir çıkmaz sokağın ötesine götürmüyor. Nietzsche’nin “Bir ülkede edebiyat ve sanattan çok siyaset konuşuluyorsa, o ülke üçüncü sınıf bir ülkedir.” sözü sanki yaşadığımız bugünlerin özeti gibi.
Biraz geriye yaslanıp ülkenin hal-i pür mealine baktığımızda gördüğümüz tablo şudur: Emekçi sınıfların üzerindeki ekonomik baskı siyasal baskı ile pekiştirilmiş, hukuk, adalet kavramlarının içi boşaltılmış, muhalif olan toplumun her kesimi dışlanmış, ötekileştirilmiş, can ve mal güvenliği üzerindeki anayasal güvence ayaklar altına alınmış, hayalsiz, umutsuz, geleceksiz bir kuşak yaratılmıştır.
Bu durumda önümüzde iki seçenek var: Ya olan biten her şeyi kaderden sayıp tevekkülle karşılayacağız ya da (tabii ki) bu tabloya teslim olmayacağız, boyun eğmeyeceğiz. İtiraz parmağını (buna bazıları işaret parmağı da diyor) her daim havada tutup yılmadan insanlığın ortak değerlerini savunacağız. Belki futboldan devşirme olacak ama “en iyi savunma saldırıdır” deyip, korkunun ve yılgınlığın üzerine üzerine gideceğiz. Çünkü hayat bunun dersleriyle dolu ve biz bunu tekrar tekrar öğrenmek zorundayız. Kartacalı Hannibal’ın 2200 yıl öncesinden seslendiği gibi, “aut viam inveniam aut faciam”, yani “Ya yeni bir yol bulacağız, ya yeni bir yol yapacağız.” İşte bugün o yeni yolu yapma günüdür.
Ahmet Özer ise “İnsana ve İnsanlığa Çıkan Yollar” adlı başyazısına şöyle başladı:
Yaşamında yola çıkmayan, yolculuk yapmayan, bir yerden bir yere göçmeyen kim vardır ki… Yaşamın mekiği, zaman içinde çoğumuzu türlü nedenlerle bir yerden bir yere savurmuştur. Bu savruluşun getirdikleri, kişiye kazandırdıkları bir yana, sonu acılarla, hüzünlerle biten günleri de içerdiği bir gerçektir.
Bu yaşıma değin yaptığım yolculukları, geçtiğim yolları bu süreçte tanıdıklarımı, gördüklerimi, yaşadıklarımı düşündüm. Bu yola girmeseydim, bu yolculukları yapmasaydım yaşamımda ne gibi eksiklikler olacağını düşündüm. Çoğu yol, başlangıçta ikircikli bir durum yaşatsa da gelişmeler, iyi ki bu yolculuğa çıkmışım demenin sevincini getirir beraberinde.
Gitmediğim ama gitmiş gibi olduğum yolları ve yolculukları da düşündüm. Bildiğim kentler ve ülkeler bir yana, bilmediğim yerleri de içimde özümsemeye çalıştım.
Bu “yolculuk”ta vardığım yer şu oldu: Yol ve yolculuk için kişinin mutlaka bir eyleme girişmesi gerekmiyor. Kimi zaman kişinin “kendi içinde yaptığı yolculuklar”ı da bir yana atmamak gerekiyor. Romanlardan, öykülerden, masallardan, oyunlardan, filmlerden, şiirlerden hareket ederek de nice uzun yolculuklara çıkmışızdır. Hem de göz açıp kapayıncaya değin, dünyanın bir ucundan ötesine salınıp durarak…
Yollar; görünen, bilinen coğrafi bir konum olsa da kimi zaman bir düşüncenin, bir duygunun, bir ideolojinin belirlediği ve kişiyi de içine katarak sürüklediği alanlar olarak yaşamımızı biçimlendirmiştir. Tarih boyunca nice kişinin kentten kente, ülkeden ülkeye, kişiden kişiye yolculuk yaparak, bu yolculukta çoğu engeli aşarak, büyük başarılara imza attığı gibi, sonu büyük yıkımlar ve acılarla iç içe geçen olgularla da yüzleştiği bir gerçektir.
“Yollar” dosyasında Y. Aykut Kırbıyık, Adnan Gerger, Doç. Dr. Mustafa Yavuz, Bora Ercan, Gül Özen, Serdar Gürsoy, Barış Akkurt, Öznur Unat, Hülya Deniz Ünal, Levent Turhan Gümüş, S. İpek Ortaer Montanari, Mine Yörük ve Onur Üzer yer aldı.
22. sayının dosya dışı yazıları Kaan Tanyeri, Doğu Karaoğuz, Alaaddin Kara, Olcay Karay imzalarını taşıyor.
Yollar’ın öykücüleri Davut Elçi, Esra Kahya, Demet Eker, Yavuz Yavuzer, Başak Canda, Ayşegül Atılgan, Hasibe Özgümüş olurken; Yollar’a şiirleriyle Efrahim Nevzat, İbrahim Başçı, Emirhan Oğuz, Ercan Şeherli, Uygar Orhan, Hızır İrfan Önder, Çiğdem Öztaş Korçak, Uğur Ünen, Abdurrahim Cavit Özcan, Verda Oral, Demet Demirhan, Dilek Bayram katkı sundu.
Y. Aykut Kırbıyık, Bülent Güldal ile söyleşti. Güldal, “Tanzimat’tan günümüze kadar süregelen Türk şiirinin yazıldığı mekânları kuşatan sosyal yapıyı ve bu yapı içerisindeki şairin tavır ve tutumunu incelediğimizde, sarmal bir dinamikle buluşuyoruz. Özgürlüğü, özerkliği, şiirin kendi yasalarını bu bağlamda düşünmek gerekiyor sanırım.” dedi.
Bu sayının edebiyat soruşturmasında “Eserlerinizde yollar nerelere çıkar? Nasıl yolculuklar yapar, yaptırır, hangi duraklarda mola verirsiniz?” diye sorduk. Kadir Tepe, Senem Gezeroğlu, Huriye Emre Uslucan, Mustafa Şahin, Gül Güleryüz, Emine Altınkaynak, Sevim Çiçek, Ayşe Nilay Özkan cevapladı.
Kapak tasarımı Mine Yörük’e ait olan Yollar sayısına Kürşat Coşgun, Betül Sinanoğlu çizgileriyle katkı verdi.
Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı (ZOKEV) tarafından yayımlanan Altıyedi Sanat Edebiyat Dergisi bir sonraki dosya konusunu “Saplantı” olarak belirledi.
Altıyedi’yle altiyedidergi@gmail.com adresinden, sosyal medya hesaplarından iletişim kurmak; tüm sayılarına shopier.com/altiyedidergi sayfasından ulaşılabilmek mümkün.