top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara
  • Yazarın fotoğrafıLitera

"Buradaki amaç kusursuz bir hikâye anlatmak değil, bağ kurmaktır."

Esra Karadoğan, Silke Rose West ve Joseph Sarosy’nin yazdığı Bana bir Hikâye Anlat adlı kitap üzerine yazdı: "Kitap, anne babalara, öğretmenlere, çocuklarla çalışan herkese çocuklara hikâyeler aracılığıyla ulaşmanın yollarını anlatıyor."


Esra Karadoğan


Silke Rose West ve Joseph Sarosy’nin yazdığı Bana bir Hikâye Anlat Düşbaz Kitaplar’dan Burcu Asena Şahin çevirisiyle çıktı. Kitap, anne babalara, öğretmenlere, çocuklarla çalışan herkese çocuklara hikâyeler aracılığıyla ulaşmanın yollarını anlatıyor. Silke Rose West, yıllarını anaokul seviyesindeki çocuklarla geçirmiş, onları eğitmiş, onlara hikâyeler anlatmış bir Waldorf öğretmeni. Joseph Sarosy ise açık havada eğitim veren The Juniper School’un kurucularından, aynı zamanda The Storytelling Loop isimli bloğun kurucusu. İkisi de hem çocuklar hem de hikâyeler konusunda tecrübeli isimler. Bana Bir Hikâye Anlat Çocuklara Hikâye Kurma Yöntemleri ve Pratikleri de her haliyle konunun uzmanlarının elinden çıktığı belli olan bir kitap.



Hikâye anlatıcılığı bizlerin sonradan edindiği bir yetenek ya da alışkanlık değil. Yazılı iletişim olmadan çok önce tüm hikâyelerin dilden dile aktarıldığını hepimiz biliyoruz ancak buna rağmen özellikle anne babalardan hikâye anlatmaları beklendiğinde bundan kaçınabiliyorlar. Açık konuşmak gerekirse öyküler yazan biri olarak çocuklara yönelik hikâyeler yazmanın çok güzel ama aynı zamanda zor olduğunu düşünürüm hep. Ancak burada bahsedilen profesyonel hikâyeler değil. Kitap bunu sıklıkla vurguluyor. Her şey aslında iyi bir hikâyenin ne olup olmadığıyla başlıyor.

“Hikâye anlattığınızda çocuğa verdiğiniz şey sizsinizdir. Bir de ilginiz, sevginiz, dikkatiniz. İyi bir hikâyenin kişiyi havaya kaldırıp bir yerlere taşıyabileceği gerçektir fakat siz masaya getirdiğiniz şeyin özgünlük olduğundan emin olmalısınız. Buradaki amaç kusursuz bir hikâye anlatmak değil, bağ kurmaktır. Dolayısıyla iyi bir hikâye anlatıcısı olmak büyük oranda orada olmak ve ilgi göstermekle alakalıdır.”

Mükemmel hikâye baskısı o anki koşullardan ilham alarak uydurulan ve çocukların çok seveceği o hikâyenin önüne geçebiliyor. Bu kitabın amacı çocuklara ulaşabileceğimiz hikâyeler anlatmamızı sağlamak. Kimse sizden sinemalarda gişe rekoru kıracak bir hikâye beklemiyor diyor kitapta ve yazarların ara ara paylaştıkları tecrübeleri ve yazdıkları da hep bu doğrultuda. Yine de çocukların yüzünü güldürecek hikâyeler anlatmak istiyoruz, belki o uykudan önce “Bir daha anlat,” ısrarını kendi anlattığımız o hikâyeyle yaşamak istiyoruz. Bana Bir Hikâye Anlat kitabı tüm bunları kolaylaştırmanın ve mümkün kılmanın yollarını sunuyor. Her bölümde uygulama yapmanı imkânı sunuyor, üstelik yazarların tecrübeleri de aktarıldığı için okurken hiç sıkılmadan ilerleyebiliyorsunuz. Tüm bunlara birbirinden güzel hikâyelerin eşlik ettiği bir başvuru kitabı olmuş Bana Bir Hikâye Anlat.

“Hikâye anlatımının heyecanının bir kısmı kendini hikâyesine kaptırmış bir anlatıcıyı izlemekte gizlidir. Bu durum bizim de dikkatimizi çekiyor. Onun coşkusuna biz de ayna tutuyoruz. Hevesini yüz ifadesinden görüyor, ses tonunda hissediyoruz. Abraham Maslow ve onun ardından başka psikologların da belirttiği üzere yaratıcılığın ifade edilmesi, kişinin genel refahının tesisi için olmazsa olmazdır. Dolayısıyla iyi bir hikâye anlatıcısı kendi anlatım sürecinde zenginleşir. Hikâye anlatıcısı, hikâyelerinin anlatmayı sevdiğinden ve onların getirdiği yakınlığı ve bağa kıymet verdiğinden anlatır.”


Anlatılan hikâyenin mükemmel olması gerekmediğini savunan ve mükemmel olmadan da çocuklarla hikâyeler araçlığıyla nasıl kuvvetli bağlar kurabildiğimizi, köprüler oluşturabildiğimizi anlatıyor yazarlar. İçindeki uygulamaları her seferinde uygulamayabilirsiniz ama uyguladıkça çocuklarla çok daha eğlenceli ve aynı zamanda verimli zaman geçireceğinize eminim. Üstelik hikâyelerin iyileştirici gücü de var, zor bir günü, gerilimli bir anı ya da anne babanın yaptığı hatayı hikâyelerle olumlu bir yöne çevirmek mümkün. En önemlisi bağ kurmanın bir aracı bu hikâyeler. Çocuklarla gerçek bir iletişim kurulduğunda, tüm zorlukların nispeten kolay aşılması hem çocuklar hem anne babalar için paha biçilemez bir şey.


“Hikâyeler tabiatları gereği sakinleştiricidir. Konusu ne olursa olsun sıkıntı içindeki çocuğa ilgi gösterir ve bunu da çocuğun odağını soruna çekmeden yapar. Yaralanmış, hastalanmış ya da duygusal travmaya maruz kalmış çocuklar soruna takıntılı hale gelebilir. Bu takıntıyı iki yaşındaki bir çocuğun öfke nöbeti ve 8-12 yaş arası bir çocuğun ümitsizliği gibi çeşit çeşit davranışlarda görürüz. Duygusal yakınlık; bağ kurmuş, sakin ve bazen biraz güçlü hissetmelerine yardımcı olur.”


Anne babaların çocuklarına yardım etme isteği ve çabasında olduğunu görüyorum ve bazen her yöntem deneniyor ama maalesef hikâye anlatmanın iyileştirici etkisi gözden kaçıyor ya da yazının başında bahsettiğim gibi yeni baştan bir hikâye anlatmak biraz zor geliyor. Bana Bir Hikâye Anlat, bütünüyle bunu kolaylaştıracak bir kitap. Kolay anlaşılan diliyle hikâye kurmanın tüm incelikleri aşama aşama yer alıyor. İstendiğinde ve biraz çaba gösterildiğinde çocuklarla kurulan sağlıklı iletişime dair örnekler çok hoşuma gitti. Çocuklara hikâyeler anlatmak isteyen herkese ama en çok anne babalara yardımcı olacak nitelikte yararlı bir kitap Bana Bir Hikâye Anlat.


BANA BİR HİKÂYE ANLAT

Silke Rose West, Joseph Sarosy

Düşbaz Kitap, 2023

Çeviri: Burcu Asena Şahin

192 s.

bottom of page