top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara
  • Yazarın fotoğrafıLitera

Düğüm düğüm anlar okumaya hazır olun

Mehtap Sezer’in raflarda yerini alan öykü kitabı Düğüm Düğüm, sadece karakterleriyle değil, öykü temaları ve konuları yönünden bir o kadar “zengin” olmasıyla da edebiyat dünyamızda ayrıcalıklı bir yer edinmeyi hak ediyor.



Öykü, galibiyetini nakavtla alır ya da güçlü bir tokat etkisi yapar derler fakat bir de okuru düğüm düğüm yapanlar var. Mehtap Sezer’in raflarda yerini alan öykü kitabı “Düğüm Düğüm” için en doğru niteleme zenginlik olur herhalde. 


Öyküde karakter yaratmanın zorluğundan sıkça bahsedilir… Zaten Mehtap Sezer için o karakterleri öykülerle yaratıyor demek kolay değildir, o insanlar, capcanlı halleriyle daha ilk satırdan itibaren oradadırlar. Hani ortamda herkesin çok iyi bildiği bir karakterin başından geçene şahit olunuyormuş hissi veren bir anlatımdan, bir canlılıktan bahsediyoruz. Kitapta ilerledikçe bir yandan öykülerin tadına varırken bir yandan da karakterlerin hiçbirinin birbirine benzemediğini görürüz. İşte o zaman, geride bıraktığımız öykülerde nasıl da sağlam bir biçimde ortaya konulan karakterlerin olduğunu daha iyi fark eder, şaşırırız. Kadın karakterlerinin fazlalığıyla dikkat çeken kitap, bu anlamda hem sınıf ve meslek tanımayan bir buluşma, hem de heybetli sıradağların farklı zirvelerine birer tırmanışı andırıyor.


Düğüm Düğüm, sadece karakterleriyle değil, öykü temaları ve konuları yönünden bir o kadar “zengin” olmasıyla da edebiyat dünyamızda ayrıcalıklı bir yer edinmeyi hak ediyor.  

Öykülerin bir kısmı incelendiğinde bile, Sezer’in kalemini hayatın ne kadar geniş bir alanında oynatabildiğini görüyoruz: 12 Eylül’ün acıları, (Bir Ekmek Bir Gazete, Doğum Lekesi) , depremzede ama sevgi saçan özel bir birey, (Delinin Gidişi), bir cinayetle birlikte kocasının kendisini aldattığını öğrenen kadına karakolda kendisine âşık bir avukatın yardıma koşması, (Benim Kocam Hayatta Yapmaz), bir köpeğin sahibinin kendisine emanet ettiği kişinin uzaklara gidişinin ardından yıllar önce ölen sahibiyle aynı sonu seçmesi (Son Çıtırtı), evin içinde kapana kısılmış ama büyük akademik başarılar için her türlü donanıma sahip bir kadın (Düğüm), yıllar sonra karşılaşan bir kadın ve erkeğin açmazları (Ben Vişneyi Hiç Sevmem ki)…


Kader Geçidi ve Şarap Lekesi, Mehtap Sezer’in fantastiğe attığı adımlarla öyle güçlü sesler veriyor ki sonraki eserlerdeki bu türden öykülerin habercisi niteliğinde. 

Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz usta edebiyat insanı Mario Levi’nin atölyelerinin en devamlı yazarıydı Mehtap Sezer. Son üç yılda kaleme alınan öykülerin, Levi gibi bir ustanın önerileriyle kalemi şekillenen bir yazardan geldiğini not düşelim.


Politik polisiye türündeki romanı Kör Pusula ile bir ayda ikinci baskıya ulaşmıştı Mehtap Sezer, öyküye de dikkat çekici bir giriş yapmış oldu. YazarEvi’nin özel koleksiyon eseri olarak Edebiyatist etiketiyle yayımlanan Düğüm Düğüm’de yer alan usta sanatçılara ait çizimler de öykülere ayrı bir derinlikle eşlik ediyor. 


Sözü, özenle hazırlanan kitabın arka kapak yazısına bırakalım: 

“Kısacası Mehtap Sezer’in, bir katilin de bir gözyaşı damlasının da peşine düşen o sarsıcı kaleminden… 

Düğüm düğüm anlar okumaya hazır olun.”


DÜĞÜM DÜĞÜM

Mehtap Sezer

Edebiyatist Yayınevi, 2024

Tür: Öykü


bottom of page