"Francis Bacon'ın Ölümü"
Tüylü Bir Şeydir Şu Yas adlı ilk kitabıyla Uluslararası Dylan Thomas Ödülü'nü kazanan Max Porter'ın ikinci romanı The Death of Francis Bacon geçtiğimiz günlerde yayımlandı.
"Londra Okulu"nun en başarılı ressamlarından Francis Bacon 1992 Nisan'ında doktorunun itirazlarına rağmen büyük aşkı José Capelo'yu görmek için Madrid'e gider. Ancak şehre varır varmaz hastalanır, kaldırıldığı hastanede yoğun bakıma alınır. Yoğun bakımda hiçbir ziyaretçiyi kabul etmez, yalnızca hastane personeliyle kırık dökük İspanyolcasıyla üç-beş kelime konuşur. Altı gün sonra da hayata veda eder.
Max Porter The Death of Francis Bacon'da sessizlikle geçen bu altı günü konu alıyor. Bu kısacık ve parçalı anlatıda ressamın karanlık tablolarından yola çıkarak ölüm döşeğindeki Bacon'ın zihnine süzülüyor, şiirsel bir dille ressama ses veriyor. Bacon'ın hastabakıcıyı yanına çağırmasıyla açılan bölümler geçmişe dair bölük pörçük anlatılarla devam ediyor.
Kitabın son bölümünde ressamla yaptığı kurmaca röportajda "Bu benim resme dair yazmaktan ziyade resim gibi yazmaya teşebbüsüm," diyen Porter'ın Ted Hughes'dan ilhamla yazdığı ilk romanı Tüylü Bir Şeydir Şu Yas Monokl Yayınları tarafından yayımlanmıştı.
Opmerkingen