top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara
  • Yazarın fotoğrafıLitera

Gözden Kaçanlar: Yaralara Işık Tutan Bir Roman

Joyce Carol Oates’un yazınına küçük ve unutulmaz bir ilk adım için okunulması gereken en güzel öykülerden biridir İlk Aşk.


Nilüfer Altunkaya

Amerikan Edebiyatı’nın en verimli yazarlarından biridir Oates. Bu yüzden dilimize çevrilen eserlerine bir yenisi eklendikçe heyecan duymamak elde değil. Kurmaca ve gerçekliğin sınırlarını zorlayan, yalın anlatımıyla etkili bir derinlik yaratabilen, müthiş bir gerilim içinde okuru hep insanın kuytularında gezdiren baş döndürücü bir yazardır o. Tecavüz, ensest, çocuk istismarı, intihar, şiddet, aşağılama gibi insana özgü kötülükleri soğuk bir nesnellikle değil insancıl bir anlama ihtiyacı içinde anlatır. Gotik bir evrende korku, yasak ve günah kavramlarını sorgularken bilinemez olanın kapılarını aralar.

Alev Bulut “Joyce Carol Oates’un Öykü Dünyası” adlı makalesinde Oates’un öyküleri hakkında şunları belirtir:

“Oates, sınıflama ölçütü ne olursa olsun bütün öykülerinde genel olarak her gün herkesin başından geçen ya da geçebilecek şeylerden, günlük yaşantımızın satır aralarından, çok sıradan, tanıdık yaşantılardan süzdükleriyle aslında bizi bizle yüzleştirir. Örneğin gotik türdeki öykülerinde bizi sanki bizimle korkutur, hiçbir şeyin insanın sahip olduğu en temel güdülerden, şiddet dürtüsünde daha korkunç olamayacağını göstererek korkuyu çok uzaklarda aramamıza gerek olmadığını hatırlatır. Düşünüp de dile getiremediklerimiz, düşünmeye bile çekindiklerimiz bu öykülerde pervasızca gezinir.”


Kötülüğün Derinlerindeki İyilik


Kendisine kulak verirsek neden insanın bu karanlık sınırlarında gezindiğini daha iyi anlayabiliriz:


“Bana yön veren dürtüler hemen her zaman insanları, doğayı, bir olayı ya da derinliğine ancak sanatın dingiliğinde inilebilecek, içinden çıkılması güç bir deneyimi anıtlaştırma isteği gibi şeyler olmuştur. Buna bir de kendini savunamayacak olanların ‘yaşadıklarına tanıkl