top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara
  • Yazarın fotoğrafıLitera

“Kötülük ne zaman başladı?”

Gönül Malat, Nobel Edebiyat Ödüllü Portekizli yazar José Saramago’nun ölümünden hemen önce yazdığı Kabil romanı üzerine yazdı: "Saramago, mülkiyetle başlayan kötülüğün en başına gider ve mülkiyetin ne zaman başladığına odaklanır kitabında."

Gönül Malat


"Her zaman olduğu gibi, baş kurbanlar kadınlardır.”

Nobel Edebiyat Ödüllü Portekizli yazar José Saramago’nun ölümünden hemen önce yazdığı Kabil romanı ustaca örülmüş kurgusu ve ironileri sayesinde nefis bir okuma şöleni sunuyor severlerine.

Bildiğiniz gibi José Saramago’nun, özgün bir yazı dili ve tekniği vardır. Karakterlerine isim -Kabil romanı hariç- vermez. Karakterlerini ya meslekleriyle ya da toplumdaki belirgin bir özellikleriyle - dayı, amca, teyze, müdür, doktor, doktorun karısı- şeklinde betimleyip diyaloglarını öyle kurgular. Konuşma çizgileri yoktur. Yalnızca nokta ve virgül kullanır. Virgül de diyaloglarda karakterin konuşmasının bitiminde yer alır genellikle. Virgülden sonra diğer karakter konuşmaya başlar. Cümle ve paragraf bitiminde de tabii nokta gelir. Bu yazın tekniği, metni okuma esnasında bizleri çok daha dikkatli olmaya zorlar. Yazar, adeta okuyucusunu satırlarda pürdikkat dolanmaya davet eder. Bu sayede de kitabın içine hızla dalabilirsiniz. Son cümleyi okumadan da kapağını kapatmanıza izin vermez usta kalem. Bir türlü kitabı bırakamazsınız elinizden. Ayrıca metinlerinin özünü hep son sayfalara gizler. Hatta en son cümleyi okumadan anlamlandırmanıza izin vermez demek hiç yanlış olmaz. Yazın tarzının en güzel yanı kanımca.



Saramago metinlerinin özü “İnsan olmakla” ilgilidir. Laonicus Chalcondyles’un yazdığı Kehanetler Kitabı’ndan alıntılayıp Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş romanının hemen girişine yerleştirdiği şu cümle; “İnsan olmanın ne demek olduğunu her geçen gün daha az bileceğiz,” yazma serüvenindeki amacını ya da davasını bizlere anlatır. Bu bağlamda an çok “Kötülüğün” üzerinde durur. “En kolay yapılan şeyin kötülük olduğunu herkes bilir,” cümlesiyle Körlük romanında çok duru bir şekilde vücut bulur anlatısı.

Saramago kitaplarının bir diğer ortak özelliği, baskıcı yönetimleri, efendileri –efendiyi; hem tanrı ve hem de varsıl kapitalistler diye okumalı- otoriter idarecileri, totaliterizmi - faşizmi alegorik ve ironik şekilde kurgulayarak anlatmasıdır. Okuyucusunu böyle yüzleştirir. Efendiler ya da sermayedarlar ve idareciler daima kanunları çiğnemeye meyillidirler. Durmadan çizgiyi aşarlar ve bunu kendilerine hak görürler. Suç işlerler ama cezasını pek de çekmezler. Yapamadıkları yerde astlarını –Kabil romanı bu anlatı için çok güzel kurgulanmıştır-kanun çiğnemeye zorlarlar. Mafya veya terör örgütleriyle sıkı fıkı ilişkiler içindedirler.

Yazarın metinlerindeki bir başka ortak özellik ise mizanabim tekniğidir. Türkçeye “Erken anlatı” diye çevrilmiş olan “Mizanabim” tekniğini, metinlerinde en ustalıklı kullanan kalemlerden biridir Saramago. Bu teknik, yazarın ilerdeki sayfalarda neler anlatacağının ipuçlarını verir okura. Böylece okuyucu yaman bir oyunun içinde bulur kendini. Yakalayıp çözdüğü her sözcük ve cümleyle metinlerin ironik yapısı da birleşince okuma hazzı yükseldikçe yükselir. Kabil romanından erken anlatı için örnek vermek gerekirse şu ikisi çok yerinde olur kanısındayım. Yazar kitabın –Kabil- hemen başlarında önce dilden bahseder ve aslında bir hayvan olan Homo Sapiens’i diğer hayvanlardan ayıran özelliğin dil olduğunu üzerine basarak belirtir. Farklı farklı dillerin olduğunu da metnine eklemeyi ihmal etmez. O zaman okuyucu anlar ki yazar, kitabın ilerdeki bölümlerinde Babil Kulesi’nden söz edecek. Sayfa yetmişe gelip o satırlarda Babil Kulesini okuyunca duyduğunuz heyecan olağanüstüdür. İşte bu yazarın zihninin, sizin zihninize izdüşümünü gerçekleştirdiği anlamına gelir. Vücudunuza usul usul okumanın mutluluğu yayılır. Yine muazzam bir erken anlatı örneği ile devam edelim incelemeye. Havva’nın rüyasına giren yılan, kitabın hemen başlarında yer alır. Usta kalem kurguyu öyle güzel oluşturmuştur ki okuyucu o yılanın Lilith’e ait bir sembolizm olduğunu he