Şiirsizliktir bu çağda şiir
Ege Yatır, Fahri Güllüoğlu’nun Laytmotif adı altında topladığı yeni şiirleri üzerine yazdı: "Güllüoğlu tüm renklerin kendini sorguladığı, benliklerin eşelendiği, hızla akıp giden zamanın dahi yorulduğu bu çağın sesleri peşine düşüyor bu şiirlerinde."
Ege Yatır
Edebiyat, yaşadığı çağ ve ruhu ile çok yakından ilgilenir. Belki yaşadığı çağ içinde yaşananları yıllarca içinde tutup zamanlar sonra damıtıp aktaracaktır ama bir şekilde çağı gözlemler, hisseder, biz hissetmesek de dokunur. Bazen de sağlam bir refleks gösterir ki daha kimse yaşananlar karşısında kımıldayamazken edebiyat sözünü söyleyip kenara çekilmiştir bile. Bir anlamda oyunun kurallarını belirlemiştir. Sözün özü edebiyat yaşadığı çağ ile çok yakın ilişkidedir. Bir şekilde sözünü söylemenin yolunu bulur. Yaşananlarla birlikte şekillenip yaşadığı çağa şeklini vermenin yollarını arar kendi içinde. Bu arayış dâhilinde kendini yenilemeyi, kendi sesini değiştirmeyi de gerçekleştirir kendi kurallarıyla kimi zaman.
Fahri Güllüoğlu’nun Laytmotif adı altında topladığı yeni şiirleri arasında dolaşırken de edebiyatın, içinde bulunduğu çağ karşısında aldığı tavır geldi aklıma. Güllüoğlu tüm renklerin kendini sorguladığı, benliklerin eşelendiği, hızla akıp giden zamanın dahi yorulduğu bu çağın sesleri peşine düşüyor bu şiirlerinde. Bunu yaparken de şiirin o alışılagelmiş biçimini bir kenara bırakıp kendi özgün bir biçim ve biçimin içini dolduracak biçemle ilerliyor. Şiirsiz de şiirin olabileceğini, her şeyin hiçleştiği bu zaman düzleminde belki de şiirsizliğin gerçek şiir olduğunu fısıldıyor kulaklara.

Güllüoğlu’nun Laymotif’ten önceki şiir toplamı Döküntü’de de bu “şiirsiz” yaklaşımın izlerini yakalamak mümkündü fakat orada daha çok şiirsellikten uzaklaşmıştı şair. Kendini şiirselliğe vurmadan şair olunabileceğini gösterdiği gibi Güllüoğlu, yine aynı şekilde kendini şiirselliğe vurmayan şiirin de olabileceğini göstermişti. Laytmotif ise tümden bir terk ediş gibi. Özellikle biçimsel düzlemde şiirle bağını koparıp sadece şiirin ruhuyla yoluna devam ediyor Güllüoğlu Laytmotif’te. Bu ruhun ise gerçek anlamda saf şiiri doğuracak cevher olduğunu yansıtıyor dizelerine. Bu bağlamda şair, aslında dar gibi görünen farklı bir şiir zemini açıyor kendine ve insanın var oluşundan beri tartıştıklarını, içine modern zamanın getirilerini/götürülerini de katarak aynı anda hem çağdaş hem klasik bir çatı altında birleştiriyor. Çağdaşlığı çağın sesini aramasında, klasiği ise şiirin ruhuna dönmesinde arayabiliriz Güllüoğlu’nun
Kitaptan bir parça burada anlatılmak istenenlerin çoğunu karşılıyor aslında. Şöyle diyor Güllüoğlu: “gerçek bir şairin varabileceği en hakiki uç, şiiri yazmamaktır, dedim, hiç yazmamak, dondu, şiir nerede o zaman, diye sordu, peki şiir nerede, anlamıyorum, dedi, hem her yerde, hem hiçbir yerde, dedim”

Gerçekten de bu yönüyle bakıldığında Laytmotif’te, her dizesine şiirin sindiği ama hiçbir şiirin de kendisine benzemediği, dahası şiirin kendisine yaklaşmadığı farklı bir evren yaratıyor Güllüoğlu.
Burada farklılıktan kasıt şiirin ve düz yazının kesişiminden yeni bir şiir biçimi ve biçemi oluşturmak. Şiire yeni bir ses katmak değil, yeni bir şiirin peşine düşmek. Şiir dışı görülenlerin, içinde bulunduğumuz bu yeni çağda artık şiirin kendisi haline geldiğini hatırlatmak herkese.
Güllüoğlu şiirinin bir felsefesi oldu her zaman. Laytmotif beşinci kitabı. Laytmotif ise üç kitabın birleşmesinden oluşuyor: “Kronoskopi”, “Sessiz Düzeltmeler”, “Logos”. Beş kitapta da gördüğümüz derin bir varoluşsal sorgu oldu hep. Bu sorgu, içeriği kaplıyordu. Bu yeni toplamıyla sorgulamasını biçemden biçime taşımış şair. Şairanelikten sonra bildiğimiz anlamda şiirden de koparak kendi dünyasındaki yeni şiir yolculuğunun izlerini sürmüş. Bu şiirde öyküyü, hikâyeyi, denemeyi, mektubu, günlüğü, senaryoyu, diyaloğu, hatta masalı dahi görmek, duymak mümkün.
Yeni şiir yolculuğu şiirsizlikle, daha doğrusu bu yokluğun getirdiği saf şiirle mi sürecek bilinmez ama Fahri Güllüoğlu kendi dünyasında bu yolculuğun kurallarını koymuş âdeta Laytmotif’le.
LAYTMOTİF
Fahri Güllüoğlu
Yapı Kredi Yayınları, 2022
Tür: Şiir
124 s.
Comments