top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook

Suare Milenyum Serisi’nin ilk kitabı: Eşik

  • Yazarın fotoğrafı: Litera
    Litera
  • 18 saat önce
  • 3 dakikada okunur

Milenyum Çağı’nın ilk 25 yılına edebi bir tanıklık sunmayı amaçlayan Eşik, okurla buluştu. Suare Edebiyat Topluluğu’nun Milenyum Serisi’nin ilk kitabı olan Eşik; 31 Aralık 1999 tarihine odaklanıyor. İstanbul - İstiklal Caddesi - Çiçek Pasajı ekseninde, ortak bir zaman ve mekân kronotopuna sadık kalarak kaleme alınan öykülerle; farklı hayatlar, farklı bakış açıları ve farklı tanıklıklar bir araya geliyor.


ree

Suare Milenyum Serisi’nin ilk öykü kitabı “Eşik” yayımlandı. Milenyum Çağı’nın ilk 25 yılına edebi bir tanıklık sunmayı hedefleyen Eşik, Suare Edebiyat Topluluğu’nun ortak çalışması olarak okurla buluştu. Seri kapsamında yayımlanan bu ilk kitap, 31 Aralık 1999 gecesini merkezine alarak, milenyuma girilen o tarihsel eşik anını edebiyatın olanaklarıyla yeniden düşünmeye davet ediyor. Kitabın arka yapak yazısında yazar Hakan Akdoğan’ın dediği gibi Eşik; yirmi beş yıldır cebimizde taşıdığımız o gece, şimdi çok sesli bir deftere dönüyor; her öykü kişisel bir sızıyla ortak belleğin çatlağını birbirine dikiyor.


2025 yılı itibarıyla Milenyum’un ilk çeyreğinin tamamlandığı fikrinden yola çıkan seri, son 25 yılın toplumsal ve bireysel dönüşüm izlerini edebiyat aracılığıyla kayıt altına almayı hedefliyor. Seri kapsamında, 25 yılın izleri 25 yazarın kaleminden 25 öykü ile anlatılıyor. Banliyö Kitap etiketiyle okura sunulan Eşik’te Milenyum’a girilen o tarihsel eşik anına odaklanan öyküler, İstanbul - İstiklal Caddesi - Çiçek Pasajı ekseninde, ortak bir zaman ve mekân kronotopuna sadık kalınarak kaleme alındı. Aynı gece ve aynı mekân içinde geçen bu anlatılar; farklı hayatları, bakış açılarını ve tanıklıkları bir araya getirerek, bireysel hikâyeler üzerinden kolektif bir hafıza oluşturmayı amaçlıyor.


Çiçek Pasajı’nın kozmopolit yapısı; farklı sınıfsal, kültürel, toplumsal ve kimliksel deneyimlerin kesiştiği bir mikrokosmos olarak, kitabın temel anlatı zeminini oluşturuyor. Eşik, büyük tarihsel dönüşümlerin bireysel hayatlarda nasıl karşılık bulduğunu hikâyeler aracılığıyla görünür kılıyor. 


“Yazmak aynı zamanda çağına tanıklık etmektir” diyen yazar ve seri editörü Nilgün Karataş, kitapla ilgili şunları söylüyor: “Milenyumun ilk gecesine geri dönerek, aslında bugünü ve geleceği anlamaya çalışıyoruz. Amacımız bu izleri edebiyat aracılığıyla kayıt altına almak ve gelecek kuşaklara aktarılacak bir hafıza oluşturmak. Eşik, Suare Milenyum Serisi’nin ilk kitabı olarak, zamanın kırıldığı, belirsizliğin ve beklentinin iç içe geçtiği bir geceye edebi bir kayıt düştü. Seri tamamlandığında, ilk 25 yılın önemli kırılma anlarına ilişkin farklı ve edebi bir not düşmüş olacağız.”


EŞİK’TE ÖYKÜLERİ İLE YER ALAN YAZARLAR


Emel Altuntaş, Gaye Aybar, Sevin Bayrı, Yusuf Ziya Beyzadeoğlu, Başak Bıyıklı, Benan Bilek, Eda Büyükçapar, Gökbanu Sezi Çoşkuner, Mahinur Çenetoğlu, Saliha Demir, Elçin Çakmak Eraslan, Duygu Görücü, Mualla Çelik Hıdıroğlu, Kadir Horzum, Buğra Kaleli, Elif Özge Karakaya, H. Nilgün Karataş, Fatma Maksude Kılınç, Arzu Kurt, Gönül Yasemin Ölmez, Şebnem Özbay, Tuba Ayşe Özgür, Zeynep Pınarbaşı, Zeynep Tezel, İsmet Ümit Tığlı, Melek Toksoy.


ARKA KAPAK YAZISI

O gece -ışıklar kısık, müzik kubbede, hava kestane kokulu. Çiçek Pasajı’nda biri birine eğilip “Şimdi mi?” diye fısıldıyor. Cevabı bu kitap: Bir geceden çoğalan çok sesli öyküler. Her metin, kişisel sızıyla ortak belleğin çatlağını birbirine dikiyor; diyalog parıltı değil omurga, sahne süs değil hakikat. Şehrin uğultusu fonda, masadaki sessizlik esas oyuncu.

“Son beş dakika,” dediler; kavun tabağı tazelendi, kahkaha ve müzik kubbeye çarptı, omzumuza bir el koyuldu; içimizden şu geçti: “Bu anı elimden alma.” 

İstiklal’in uğultusu, bayat şarabın kokusu, kızarmış ciğerin buharı, depremin şehre sinmiş tozu… Sızı tam burada: kapı eşiğinde duran bir yara. Pasajın kalbinde, zaman bir anlığına durur, karanlık cam tavanda çoğalır, bir bıçak hem mekânın göğsüne hem birlikte yaşama umudumuza saplanır; sonra saat tam 12’yi vurur. 

Bu kitap, o gecenin yankısıyla yazıldı. Işıklar geri geldiğinde, içimizde neyin eksildiğini anlamaya çalıştık. Yirmi beş yıldır cebimizde taşıdığımız o gece, şimdi çok sesli bir deftere dönüyor; her öykü kişisel bir sızıyla ortak belleğin çatlağını birbirine dikiyor. Burada bitmiyor; birlikte atlanacak daha çok eşik var.

Biz, o gecenin üzerinden yirmi beş yıl geçse de aynı eşiğin önünde bekleyenleriz.

Geri sayım bitti; söz şimdi sende.

Hakan Akdoğan



EŞİK

Kolektif

Banliyö Kitap, 2025

Tür: Öykü

252 s.

Yorumlar


bottom of page