top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara
Yazarın fotoğrafıLitera

ON SORU: Ünsal Ünlü

Litera Edebiyat, ON SORU sormaya, sözü döndürüp dolaştırıp yine kitaplara getirmeye devam ediyor. Bu hafta ON SORU konuğumuz, "Patron kızar mı demeden!" haberciliğin umutla takip ettiğimiz temsilcilerinden gazeteci Ünsal Ünlü.


1. Neler yapıyorsunuz?


Aslında son 5,5 yıldır tam anlamıyla sadece “işimi” yapıyorum. Ana akım medyanın dışında kalmak tercihimi netleştirdiğim gün aldığım kararı uyguluyorum. Hafta içi her sabah; evden, kendi çalışma odamdan yüzbinlerce insanla bir araya gelerek onlara haberleri anlatıyorum. Birlikte, son 10 yıldır hepten unutturulmaya çalışılan bir şeyi yapıyor ve hakikatin peşine düşüyoruz. Yayınlar dışında da epeyce fazla okuyor, ondan biraz daha az yazıyor ve en çok hayatta kalmaya çalışıyorum.



2. En son hangi kitabı okudunuz?


Çocukluğumdan beri aynı anda birden çok kitap okuma huyum olduğu için bu sorunun da tek bir yanıtı yok. Son olarak; Kemal Varol’un Kara Sis romanını, Erdem Yücel’in – çok sevdiğim- Reşad Ekrem Koçu incelemesini ve bir de klasik roman yayınım için -29 sene sonra bir kez daha- Yaşar Kemal’in Demirciler Çarşısı Cinayeti’ni okudum/ okuyorum.


3. En son ne zaman kitap hediye ettiniz? Kime?


En son yılbaşında yeğenime Sabahattin Ali’nin bütün romanlarını içeren bir kitap hediye ettim.


4. Keşke hiç okumamış olsaydım, böylece ilk kez okumanın mutluluğunu yaşayabilirdim dediğiniz bir kitap var mı? Hangisi?


Tek bir kitap okuma huyum olmadığı gibi tek bir kitap sevmem de mümkün değil maalesef! Nazım Hikmet’in Yatar Bursa Kalesinde’sini her açışımda -ki neredeyse her 15 günde bir olur- bu dediğini söylerim kendime… Sabahattin Ali’nin Kuyucaklı’sı da öyle mesela… Sait Faik okumak hep aynı şeyi düşündürür, sanki o yazmasa ben deli olurdum asıl… Yabancı yazarlar içinde de var böyle örneklerim Dostoyevski gibi, Gogol gibi, Paul Auster severim mesela çok…


5. Edebiyat mı kurgudışı mı?


Bir önceki cevaptan da anlaşılabileceği gibi kesinlikle edebiyat.


6. Bir kitabın içine girme imkanınız olsa bu hangi kitap olurdu?


Suç ve Ceza’nın içine girip Raskolnikov ile Sonya’nın, ucu Tanrı inancını sorgulamaya kadar giden tartışmasına dahil olmak isterdim mesela… Aslında Dostoyevski ile o romanı, bütün bir adalet anlayışı ile birlikte konuşabilmeyi arzu ederdim. Hayali bile muhteşem!


7. Hangi kitabı yazmış olmak isterdiniz?


Bunu hiç düşünmemiştim ama sanırım böyle bir arzum yok. İyi bir okur olmayı çok seviyorum. Kaldı ki; edebiyatta başarılı olabilen bütün yazarlar o noktaya yaşamlarındaki iyi ve kötü olaylarla geldikleri için, bu sorunun aslı “Hangi yazarın hayatını yaşamış olmayı isterdin?” gibi geliyor bana. İstemezdim hiçbirinin yaşamını, buradan bakıp izlemek ve okumak daha konforlu.


8. Edebiyat uyarlamalarına (Film, dizi, oyun, resim, müzik) nasıl bakıyorsunuz? Uyarlansa ne güzel olur dediğiniz bir eser var mı?

Bir önceki soruya verdiğim yanıt burada da benim için kılavuz. Çünkü, yazarın kafasındaki her şeyi kendince yorumlayarak aktarıyor insanlar; perdeye, sahneye, tuvale ya da notalara… Yani bence asla tam olarak yansıtabilmek mümkün değil. Elbette çok başarılı örnekleri var ama başarısız olma ihtimali de hiç az değil… Bu arada özellikle roman ve öykü okurken çocukluğumdan beri kendi kastımı yapar ve kitabı kafamda canlandırırım ben de. Hele okuduğumu sevdiysem bu çok fazla mutlu eder beni. Sadece kafamda gösterim yapan bir sahnede ya da sinema salonunda olduğu için bana özel olmasını severim.


9. Yaşasaydı da daha çok kitap yazabilseydi dediğiniz yazar kim?


Sevdiğim yazarların hepsi... Nazım’ın şiirleri, Sait Faik’in öyküleri sürse fena mı olurdu? Didem Madak, Ahmet Erhan daha uzun yaşasa daha çok şiir yazsa şahane olmaz mıydı? Liste uzar gider böyle… Ama kim bilir belki de bırakıp gittikleriyle sınırlı olmaları değerlerini de özlemi de arttırıyordur. Turgut Uyar ustanın dediği gibi: “Bu karanlık böyle iyi, afferin Tanrıya” 😊


10. Bu soruları başka kime soralım? Kimin cevaplarını merak ederdiniz?


İyi bir okur olduğunu bildiğim Coşkun Aral ağabeyimin yanıtlarını çok merak ederim doğrusu.



 

ÜNSAL ÜNLÜ

1982 yılında Radyo Çocuk Saati'nde başladığı yayıncılık hayatına 1990 yılından itibaren haberci olarak devam etti. Aynı yıl Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye) İktisat bölümünden mezun oldu. TRT, CTV, NTV ve Habertürk televizyonlarında; spiker,muhabir, editör ve Ankara Temsilciliği görevlerinde bulundu.

Türkiye'de medyanın tekelleşmesi ve güçlü patronların kontrolüne geçmesi sonucu geleneksel medyayı terk ederek internet haberciliği yapmaya başlamıştı2015 yılından beri, internet üzerinden 'Patronsuz' isimli programını hafta içi her gün yayınlamaktadır. "Patronsuz yayın yapmak" için, Ünsal Ünlü yayın gelirlerini Patreon isimli platform üzerinden gelen dinleyici desteği ile kazanmaktadır.

Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından 2005’de Yılın TV Haberi, 2013’de Yılın Radyo Programı dallarında ödüllendirildi. Yapmakta olduğu 'Patronsuz' adlı internet haber yayını Çağdaş Gazeteciler Derneği tarafından 2016 yılının En İyi Televizyon Programı Ödülünü aldı


Kaynak: Vikipedi


Comments


bottom of page