top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara

Kuantum postacısından aşka dair mektuplar

Serkan Parlak, besteci, piyanist, yazar ve televizyon sunucusu Anjelika Akbar’ın ilk şiir kitabı Kalbimde Olan üzerine yazdı.



Besteci, piyanist, yazar ve televizyon sunucusu Anjelika Akbar’ın ilk şiir kitabı Kalbimde Olan... geçtiğimiz günlerde Destek Yayınları etiketiyle okurla buluştu. Toplamda yüz şiirin yer aldığı kitap, yazarın “akış” adını verdiği şiirsel denemelerden oluşuyor. Kitaba ek başlık olarak konan “100 Akış” ise, akışların yüz tanesinin kitapta yer alıyor olması ve sırayla numaralandırılmış olmasından kaynaklanıyor.

Kalbimde Olan’da yer alan şiirlerin merkez izleği aşk. Yazar, aşkı doğa ve insanla olan ilişkisi üzerinden araştırıyor. Barındırdığı çelişkiler odağında doğa-insan-aşk bütünselliği, ilişkiler ve çeşitli veçheleriyle aşkın görünümleri, zamanın döngüselliği ve duyguların değişkenliği merkez izleği geliştiren yan izlekler olarak dikkat çekiyor. “Kalbimizde olan/ Varlığımızı saran/ Bizi biz yapan / Aşk / İstinat duvarıdır âlemin...” Doğa; yağmur, rüzgâr, su, çiçek, ağaç, dağ, deniz, balık, ay, güneş, nehir, gökyüzü ve yanardağ öğeleriyle görünür oluyor. Sesler, ilkbahar ve yağmur, sonbahar ve yapraklar, kış ve kar gündüz ve gece eşliğinde doğaya bakmasını bilene özgün görünümler sunuyor. Ağlamak yağmura benziyor, aşkın belirtisi aynı zamanda, iyileştiriyor ve karamsarlığı dağıtıyor. Âşıklar kentin karmaşası ve yorulduğunda ferahlamak ve uzaklaşmak için doğaya dönüyor. Çünkü aşk, doğa aracılığıyla anlam kazanıyor. Doğa duyguları harekete geçiriyor, aşkı besliyor ve büyütüyor. İnsan güzelliği doğayla bütünleşerek yükseliyor. Âşık mâşuğu yağmur, rüzgâr, güneş ve ayda görüyor. İletişim ve aşk arzusunun başlangıcı ötekinin bakışına dayanıyor çünkü evreni ve dünyayı insan anlamlandırıyor. Öte yandan kelimeler aracılığıyla anlam sabitlenmeye çalışılsa da nafile bir çabayla imkânsızın peşinde koşuluyor. Akbar’ın şiirsel denemelerinin merkez izleği olan aşkın felsefi alt yapısını tasavvuf ve insan-ı kâmil anlayışı oluşturuyor. Evren aşkla oluştu. Allah, güzelliğini yarattıklarında gösteriyor. Doğa insanın, sevilenin varlığıyla anlam kazanıyor ve hatta geçmiş ve gelecek-tarih- bile. Aşk, insan üretimi mimariyle de bütünleşiyor ve onu aşıyor, mesafeleri de. 


Gün içinde farklı duygular yaşanıyor, duyguların ağırlığı yorabiliyor. Böyle durumlarda aşk ferahlık veriyor, hastalık ve yorgunluğa iyi geliyor. Özellikle kendiliğinden, akışta ulaşılan aşk değiştiriyor ve dönüştürüyor, sonsuzluk hissi veriyor. Bin bir türlü sorunla boğuşulan gündelik akışta modern hayatın getirdiği zorlu sorunlara çözüm aracı olarak ise kalp gözünü yani vicdanı öneriyor yazar. Peki günümüz koşullarında bu mümkün mü?Bu mümkün ve de ayrıca olmak zorunda artık. Çünkü insanlığın şu anda geldiği nokta ‘insan’ sıfatına aykırı ve insanlık bu şekilde ilerleyemez artık. Biliyorum zor, ama imkânsız değil. Vicdan, yüksek hakiki ahlak, dürüstlük, merhamet, söz ve hareketlerde zarafet, duygu ve düşünce kültürü ve düzeni, sevgi dolu kalpler ve iyi emeller gerek. Her bir insanın başkasına bakmadan kendi içinde gerçekleştirdiği bu değerler aslında temeli oluşturuyor; olması gereken ayarlamalar sayesinde ‘kâmil insan’ haline ulaşılıyor. Bu, her insanın yapabileceği bir şey ama gerçekten isterse,” diyor yazar 10haber’de yayımlanan söyleşisinde. 


Akbar, ilk şiirsel deneme kitabında gündelik hayattaki deneyim, gözlem ve düşüncelerini farklı sözcükleri bir araya getirerek şiirsel denemelere dönüştürüyor. Gündelik konuşma dilindeki sözcükleri işleyerek güzelleştirme çabası dikkate değer. Nükteler, Orhan Veli şiirine yakınlık hissi bırakıyor. Yazar bazen dolaylı yoldan bazen de açık açık mesajlar veriyor. “Bazen paralar evlenir/Bazen hırslar/Bazen korkular/Bazen makamlar/Yine de bazen âşıkların evlendiği de oluyor…” Birinci tekil kişi anlatıcının bakış açısı üzerinden aktarılan özlü sözler, benzetmeler, aforizmalar, haikular, şiirsel cümleler yazarın anlatımcı-düzyazı şiirinin temel biçim özelliklerini oluşturuyor. Şiirden çok şarkı sözüne yakın duran, öznelliğin ağır bastığı, yer yer yazarın sesinin de duyulduğu şiirsel deneme diyebileceğimiz metinler okuyoruz. Bazen son dizelerinde nükteli söyleyişlerin de yer aldığı şiirsel denemelerde aşk ve doğa odağında bireysel ve toplumsal ilişkiler, iletişim ve duyguların iyileştirici gücü içeriğin temel öğeleri olarak biçimsel öğelerle bütünleniyor. “Saydam olmak, berrak olmak, içimden geçeni o anda söze aktarıp paylaşmak. Çekincesiz, perdesiz, kaygısız ve çocuk gibi. Telepati yeteneği herkeste olsun istiyordum çocukluğumdan beri, herkes açık ve berrak olsun, hâlâ da istiyorum,” şeklinde tarif ediyor yazar şiir anlayışını aynı söyleşide: “Kalbini sözlerle akıtıyor.”  


Anjelika Akbar’ın “Kalbimde Olan…”da yer alan şiirsel denemelerinden hareketle aşk hayatın anlamıdır. Yeni bir başlangıç demektir, yeniden doğmak gibidir. Yalnızlığı azaltır.  Yoklukla baş etme çabasıdır. Sancının ve ayrılık acısının panzehiri ise yeni aşk, arayış, doğa ve sanattır. Aşk bitse bile kalanlar sanata dönüşür: şiire, güfteye ve besteye…


KALBİMDE OLAN

Anjelika Akbar

Destek Yayınları, 2024

Tür: Şiir


bottom of page