top of page
  • YouTube
  • IG
  • twitter
  • Facebook
Ara
  • Yazarın fotoğrafıLitera

Öykü: Desenler

"Kimsenin tanımadığı bir kimseye dönüşen imgeyle ben arasında

derimden başka bir şey kalmadı. Ve ben artık seni tanımak istiyorum."

Ada Özsar


Yaz yeni gelmişti. Yazlıktaydık. Arka bahçedeki ıhlamur ağacı azar azar veriyordu çiçeklerini. Kokusu odamıza doluyordu.


6.12 6.44

Sol kolum boynunun altında kalmaktan Önce şişenin çıtırtısı, sonra boğazından

uyuşmuş ve çarşaf sırılsıklam olmuş. boş midene akan suyun şırıltısı. Gözlerin kapalı

Seni bırakmak istemesem de yatağın yarım litre su içiyorsun, çişinin geleceğinden

soğuk bir yanını bulup, uyuşan kolumu habersiz.

duvara değdirmeliyim.


7.03 7.05

Hava aydınlık olmasına rağmen Sol dirseğini sol dizine dayamış, sol avuç

tuvaletin ışığını yakıyorsun, sabahları içinde güzel suratın uyukluyorsun.

hep dalgın olursun. Gözlerini daha Su gürül gürül akıp gidiyor altından.

açmadın, sifonu umarım çekmezsin.


9.37 9.45

Yan bahçeden hışırtılar geliyor. Yatağın en iki ucundayız,

Ben bir kedi düşlüyorum, pürüzlü beyaz duvardaki

sen bir canavar. noktacıkları sayıyorum.


9.46

Yanına yuvarlanıp yanağındaki

benden öpüyorum, belli belirsiz

gülümsüyorsun.

donumu giyerken

somye gıcırdıyor.



Belli ki yazdan bahsetmek mümkün değildi artık, evin her odası fakat, hepsi toplu.



21.59 22.06

Kapkaranlık odada oturuyorum. O kadar uzun süredir kıpırdamadan oturuyorum ki

Siyahlık tüm sesi emiyor. tırnaklarımın uzadığını görür gibiyim.

Aradan geçen altı senede içimdeki Karanlık kendine has renklerini dağıtıyor etrafa.

sesi büyütmekten başka hiçbir şey Tanıdık nesneleri ayırt edebilmek

yapamadım. gerçekliğimle bir bağlantı kurmama sebep oluyor.

Karanlık yüzünden hareket etmek zorunda kalıyorum.


22.06

Hareket ettiğim an sınırlanmış

varlığımın içindeki uzamı düşünüyorum.

Bu uzam en merkezden en uca senin imgenle

dolmuş gibi. Bu imge artık öylesine bulanık

ki, senden bahsetmek de mümkün olmuyor. Her geçen an

senden kalan son imgeye bir sen daha ekledim. Böyle böyle imgeni

büyüttüm. Kimsenin tanımadığı bir kimseye dönüşen bu imgeyle ben arasında

derimden başka bir şey kalmadı. Ve ben artık seni tanımak istiyorum.


22.06

Savruk, özensiz ve hizasız damlattığım her yaş

kilimin desenlerini kırmızılığa buluyor.

Kırmızı noktalar kumaşa nüfus ettikçe seni görmeye

daha da yaklaşıyorum.


22.06

Kilimde peydah olan geyik deseni

odayı mat renklerine teslim ediyor.

Zihnim o ilk bir anıya dönüyor.

Sayılarda hatırlamaya çalışıyorum

ama sen kolumdan

bacağıma akıp

beni sakinleştiriyorsun.

Bir defada anlıyorum bu sefer

tarihlerin bir öneminin kalmadığını.




20.20 20.21

Gün, körfezin binalarını yutuyor. Dilek tutamadım.

Alabildiğine çatlamış bir pespembelik Senin tuttuğunu umarak

balıkçı teknelerine son ağları çektiriyor. balık yemeyi öneriyorum.

Başını omzuma yaslamış

dilek tutmamı fısıldıyorsun,

tam sayıları takip ettiğini bilmeden

saati nereden bildiğini düşünüyorum.




00.55 02.07

Adımlarımızı birlikte atıyoruz. Çarşaf bedenlerimizi birbirine sarmalamış.

Önce bihaber, sonra farkında olarak Öylesine sıcağız ki, evin kedisi kapıyı usulca açıp

minibüs durağına dek sürdüreceğiz bu oyunu. ter ve meni kaplı yastığa kendini bırakıyor.

Her etkinliğimizde bir oyun olup olmadığını Kedi, gırlaması bittiği an dünyayla ilişiğini

anlama çalışıyorum. Biliyorum ki kesiveriyor.

sen, oyun oynarken hiç yalan söylemezsin.




06.12

Sol kolum boynunun altında kalmaktan

uyuşmuş ve çarşaf sırılsıklam olmuş.

Seni bırakmak istemesem de yatağın

soğuk bir yanını bulup, uyuşan kolumu

duvara değdirmeliyim.



Sayılara zaman atfetmemeyi çoktandır anladım. Şimdi geriye ilk defa gördüğüm şekiller kaldı.


04.79 08.32

Defalarca kez terk ediyorsun beni, “Beni bırakma”

hiç bir koşulda buna engel olamıyorum. Ensene fısıldıyorum bu sözleri,

Seninleyken aciz olduğum gibi sesimin kesik vuruşları

sensiz de aciz kalacağımı anlıyorum. sapsarı tüylerini kımıldatıyor.

Bir an için seni boğmayı düşünüyorum

böylece

soluğun, odanın sıcağında eriyip

gidecek.


8.40 8.44


Nefessiz kalışın gözümün önünden gitmiyor. Tahinli çörek ve

Tam o anı düşünüyorum, elmalı tart alıyorum

kana boyanmış gözlerini. sevdiğin pastaneden.

Gülümser miydin beni gördüğüne, yoksa... Bu sabah birimizin canı tatlı

Sabah ayazına bırakıyorum zihnimi çekecek. Biliyorum,

son bir koku doluyor burnuma. uyku mahmurluğu ile hiç konuşmayacağız

Terinin kokusu Çöreği sütle ıslatıp

ayrılacağız.





bottom of page