Queer: Arayışlar ve olasılıklar
"'Başka bir dünya düşü' geniş queer olasılıkların sürdürülmesiyle mümkün olabilir. Özgürleşmeye ve ‘varoluşa’ değer veren queer düşünce ve edebiyat mutlak önermeler dışında bir diyalog alanı yakalıyor diyebiliriz."
İlke Kamar, feminist/bilimkurgu/distopya ve ütopya örneklerinden yola çıkarak queer edebiyatın ve olasılıkların izini sürüyor.
Bir kelimeyi tanımlamak ve açıklamak başlangıçta kolay gibi görünse de aslında zor ve bir o kadar da tartışmalı. Hele de bu kelimenin Türkçede karşılığı yoksa durum zorlaşır. Dahası kelime birden çok kavramı içeriyorsa ‘anlamak’ sorunlu hale gelebilir. Peki, bu anlam çeşitliliği, kelimenin gücünü de ortaya koyar mı? Eğer queer ise, evet.

İngilizce ’de garip, yamuk, acayip, alışıldık olmayan, tuhaf ve argoda ibne gibi anlamlara gelen queer, kavram olarak farklı biçimlerde kullanılıyor. Queer bazen cinsel kimlikleri, bazen de geleneksel lezbiyen ve gey çalışmalarından doğan teori modellerini ifade etmede özne oldu. Bununla beraber en önemlisi, queerin ne olduğuna dair tanım çabalarına direnç göstermesi. Bu durum queerin normatif akademik bir disiplin olamayacak yapısından kaynaklanıyor. Kavramın her türlü egemen söyleme karşı duruşu onu teori bağlamında sabitlemeyi de imkânsız kılıyor. Queerin tanımsızlığı bazı eleştirilere neden olsa da her şeyin dâhil olduğu ve devam eden sonsuz ‘oluş ’süreci onun en büyük gücü. Genel olarak kavramın toplumsal cinsiyete, cinsel yönelimlere ve kimlik üzerinde her türlü kategoriye karşı durduğunu söyleyebiliriz. Ama bu çerçeve yeterli değil hatta böyle bir tanımlama yanlış okumalara da neden olabilir. Çünkü queer metinler sadece içerik olarak değil, aynı zamanda egemen kültürün bir anlatıdan beklediklerine de meydan okur. Bu bağlamda queer çalışmaları; etnisite, sınıf, ırk, sakatlık hatta başka politik yaklaşımlarla birlikte ele alınabilir.
Son yıllarda sürdürülen akademik yayınlar, queerin cinsiyet ve cinsellik kapsamının ötesinde kültürel ve sosyal yapının normlarıyla birlikte var olan bütün diğer mekanizmalarla kurulan iktidar ilişkilerine karşı farklı katmanlara seslendiğini ortaya koyuyor.
Queer ve edebiyat
Fakat daha çok LGBTİ+ hareketinin, siyasi ve toplumsal iktidarın “kadın”, “erkek”, “eşcinsel”, “transseksüel” gibi iktidar kodlarına ilişkin sorgulama alanı, queer teorinin çoklukları kapsayan eleştirel söylemine dâhil edildi. Dolayısıyla queer düşünce edimlere, bedenlere, türlere, söylemlere ve politikalara karşı sınırların bozulduğu bir form sunuyor diyebiliriz. Ayrıca queer teori, cinsiyetlendirilmiş kimliklerin ve cinselliklerin heteronormatif ikili yapısını ve kimlik inşalarının sınırlarını yıkma çabası nedeniyle iktidar -birey mücadelesinde de etkin bir rol üstleniyor. Teorinin edebiyat ilişkisine gelince: Queer edebiyatın ne olduğu ya da olmadığı, üzerine tartışılan konular arasında gösterilebilir. Bir edebi eserin LGBTİ+ teması içermesi onun queer ile ilişkilendirilmesi için yeterli değil. Bununla birlikte LGBTİ+ temsili içermeyen bir roman queer teori perspektifinden okunabilir. Toplumsal normları kabul ederek, hangi cinsiyet rollerinin ‘standart’ olduğunu ortaya koyan heteronormativite tanımı çelişkilerinden oluşan metinler queer oku